Özet:

Günümüzün hızla değişen rekabet koşullarında diğer sektörlerde olduğu gibi lojistik sektörünün faaliyetleri de ekonomik ve rekabet koşullarına ayak uydurabilmek için değişkenlik göstermeye başlamıştır. Lojistik yönetimini ürün ve hizmetlerin üretim noktasından son tüketiciye kadar geçirdiği tüm işlem süreci olarak ifade edebiliriz. Lojistik faaliyetler kapsamında yer alan depolama, taşıma, stoklama, ambalajlama süreçleri gerçekleştirilirken doğal çevreyi de etkileyen durumlar ortaya çıkmaktadır. Doğal kaynakların tüketiminden kaçınılarak çevrenin, doğal dengenin korunması biçiminde en basit anlamıyla ifade edebileceğimiz sürdürülebilirlik konusu bu noktada büyük önem taşımaktadır. Sürdürülebilirliğin amacı insan yaşamının devamlılığının sağlanmasıdır. Günümüzde sürdürülebilirlik kavramı birçok sektörde gerçekleştirilen faaliyetlerde benimsenen bir ilke olmaktadır. Lojistik faaliyetler de diğer pek çok faaliyet alanında olduğu gibi sürdürülebilir olmalıdır. Lojistik hizmet sunan firmalar gerek maliyetleri azaltmak gerekse çevreye verilen zararın etkisini minimuma indirmek amacıyla faaliyetlerini düzenlerlerse sürdürülebilirliğe de katkı sağlamış olacaklardır. Sürdürülebilirlik kapsamında yeşile dönüş faaliyetleri çevre, sosyal ve ekonomik alanda katkılar sunmaktadır. Yeşil lojistik kapsamında yeşil satın alma, yeşil ambalajlama, yeşil dağıtım, yeşil tersine lojistik, yeşil üretim gerçekleştirilen faaliyetler alanlarındandır. Bu çalışmada sürdürülebilir lojistik kapsamında yeşil lojistik uygulamaları üzerinde durulacaktır. Bu doğrultuda konuya ilişkin literatür taraması yapılarak işletmelerin uygulamalarını nasıl yeşile çevirebilecekleri hakkında bilgiler sunulacaktır.

Anahtar Kelimeler: