İslâm düşüncesi yaşadığımız asırda yeni bir hamle arayışı içerisindedir. Yeni yüzyılın gerçekleri karşısında Müslümanların dolayısı ile onların İslâm anlayışının kendileri ile bir yüzleşmesi ve bir iç sorgulama yapması kaçınılmaz görünmektedir. Özellikle son dönemde İslâm dünyasının batı karşısında devamlı kan kaybetmesi İslâm’ın bir zaafı olarak algılanmış, Müslümanların çağın sorunlarına çözüm üretememesi ve yeni düşünce sistemlerinin baskıcı tavırlarına karşı durma konusunda sıkıntılar yaşaması önemli düşünce sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Tarihin belli dönemlerinde mensupları ileri bir medeniyet ortaya koyan bu düşüncenin temsilcileri maalesef son dönemde bir gerileme içine girmiştir. İşte Harputî, Kelam ilminin geleneğine bağlı, kendisinden önce gelip geçen Kelam bilginlerinin birikimlerini dikkate alan fakat aynı zamanda çağın gelişmelerine ve yeniliklerine de açık olan bir görüntü sergilemektedir. Daha da önemlisi Harputi İslam dünyasında devam edegelen itkadî ve siyasî fırkalarla Batıda gelişen yeni felsefî düşüncenin, İslam’ın inanç prensiplerini olumsuz etkilediğinin endişesini taşıyordu. Bu nedenle ortaya çıkan yeni mes’elelere yeni çözümler ve cevaplar üretmek gerekiyordu. O bakımdan günümüzde, pozitivist ve natüralist görüşlerle din aleyhine ortaya atılan görüşleri doğru bularak kabul etmek mümkün değildir. İşte Harputî, bu düşünceden hareketle kendi görüşlerini ortaya koymuş ve Tevhid esasına dayanan ilahî bilginin, dolayısıyla dinin haklılığını ispata çalışmıştır. Bizde bu makalemizde Onun ilmi kişiliğiyle birlikte Yeni ilmi Kelama kattığı yenilikleri araştırmayı amaçladık.
Field : İlahiyat
Journal Type : Ulusal
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|