Bir topluluğun kimliğinin köklerine uzanmak, belki de ancak yaşayanların ve ölülerin mekânlarını açığa çıkarmakla mümkün olabilir. Dolayısıyla topluluğun kendi kimliğini tanımlama şekilleri, mekân ile kurmuş olduğu ilişkilerde görünür bir hâl alır. Mekân ve kimlik ilişkisi bağlamında ölüm ve onun etrafında oluşan ritüellerin de kimliğin dışavurumu yönünden çeşitli ipuçları barındırdığı varsayılabilir. Bu açıdan bakıldığında, geçiş dönemlerinden biri olan ölümün ritüel mekânı mezarlıklar ve mezarlar, kültürel kimliğin inşa sürecinde rol oynar. Bu sebeple bu makalede, kendilerini Çerkes olarak tanımlayan ve Kayseri’de yaşayan kişilerin, ölümün mekânı mezar ve mezarlıklarda görünür kıldıkları kimlik inşa biçimlerine yer verilmiştir. Kayseri ve Sivas arasında uzanan Uzunyayla’da çok sayıda Çerkes köyü yer aldığından, burası Türkiye’de Çerkeslerin yoğun nüfusla yerleştiği alanlardan biri olarak kabul edilir. Ayrıca Uzunyayla bölgesi, coğrafi özellikleri açısından Kafkasya ile benzerlikler taşımamasına karşın, Kayseri’de yaşayan Çerkesler tarafından Çerkes geleneklerinin korunması ve yaşatılması gibi nedenlerden dolayı “Küçük Kafkasya” olarak adlandırılmaktadır. Bu makalenin amacı ise mekân ve kimlik ilişkisi bağlamında, kendilerini Çerkes olarak tanımlayan ve Kayseri’de yaşayan kişilerin, ölü bedeni ve yeri (mezar) üzerinden topluluk kimliğini yaşatmadaki rolünü ortaya çıkarmaktır.
It may be possible to rise to the roots of a community’s identity,
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|