Avrupa Birliği’ne uyum süreci çerçevesinde Türkiye, 2006 yılından itibaren Kalkınma Ajansları’nı kurmaya başlamıştır. Hâlihazırda 26 Kalkınma Ajansı faal durumdadır. Bununla birlikte, Kalkınma Ajansları’nın kurulması Türkiye’nin ekonomik rekabetedebilirlik politikası ile de birlikte düşünülmelidir. Kalkınma Ajansları ile “ekonomik” bir bölgeselleşme siyaseti güdülmekte ve bu sayede hem rekabetedebilirliğin arttırılması hem de yönetişim yapılarının kurulması da hedeflenmektedir. Sorulması gereken soru, aşırı merkeziyetçi bir yönetim geleneğine sahip olan Türkiye’nin yerel ve bölgesel kalkınma dinamiklerinin önünü açacak kapsamlı bir yerelleşme politikasını ve anlayışını hayata geçirip geçiremeyeceğidir. Merkeziyetçi refleksler, bölgesel ekonomik kalkınma ve rekabetedebilirliğin desteklenmesi önünde bir engel teşkil edebilmektedir. Bu bağlamda bu çalışma Türkiye’de rekabetedebilirlik kavramını bölgesel ekonomik kalkınma politikası çerçevesinde açıklamayı ve tartışmayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede, İstanbul Kalkınma Ajansı örneği üzerinden de konu derinleştirilecek ve tartışmaya açılacaktır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|