Özet:

Amaç: Bu çalışmada hastanemizde izlenen prematürelerde gebelik haftasına göre patent duktus arteriosus (PDA) sıklığının, kendiliğinden kapanma oranlarının ve kapanmayanlarda oral tedavi etkinliğinin araştırılması amaçlanmıştır.  Gereç ve Yöntem: Yenidoğan yoğun bakım ünitemizde 2013-2016 yılları arasında PDA tanısıyla izlenen hastalar retrospektif olarak tarandı. Kardiyak incelemede yalnızca PDA tanısı konulan 231 hasta, gebelik haftasına göre gruplara ayrılarak ekokardiyografik ölçümleri karşılaştırıldı. Ekokardiyografik değerlendirme doğumdan sonra ortalama 4.6±15 günlük iken uygulandı. Hastaların demografik verilerin yanı sıra PDA boyutu, sol atrium/aorta oranı, PDA gradienti, sol ventrikül fonksiyonları değerlendirildi.  Bulgular: Yenidoğan yoğun bakım ünitemize izlenen hastalar arasında PDA sıklığı %10,8 (231/2127 hasta) idi. Hastaların 41’inde (%17.7) anlamlı PDA vardı, bu hastalarda duktus çapı ortalamaları 2.5±0.5 ve sol atrium/aorta oranı 1.37±0.15 bulundu. Kapanma olmayan ve hemodinamik olarak anlamlı PDA’sı olan 8 (%19.5) hastaya oral ibuprofen verildi. Kapatma verilen hastaların tümünün gestasyonel yaşı <32 hafta ve <1500gr idi.  Yalnızca bir hastada cerrahi kapatma gerekti.  Sonuç: Günümüzde preterm bebeklerde hangi bebeğe ve ne zaman PDA kapatma tedavisi verilmesi gerektiği önemli bir tartışma konusudur. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde PDA’sı olan prematüre bebeklere konservatif yaklaşım uygulanmaktadır ve sonuçlarımıza bakıldığında konservatif yaklaşımla sadece bir hastada cerrahi gereksinim olmuştur. Buna göre PDA’sı olan prematüre bebeklerde tedavi kararı verirken acele edilmemesi ve yakın izlemin yapılmasını önerebiliriz.

Anahtar Kelimeler: