Özet:

Söyleşi; siyaset, sanat, iş alanında tanınmış kişilerle soru-cevap şeklinde yapılan görüşmeler olarak tanımlanmıştır. Ünlü kişilerin fikirlerini, özgün yorumlarını vermesi; bilgi, izlenim ve görüşlerini yansıtması yönüyle bu görüşmelere önem verilmiştir. Türk edebiyatında Batı kaynaklı olarak ilk örnekleri Servetifünun döneminde ortaya çıkan; ileriki dönemlerde tanımı ve metnin konuşturulana mı konuşturana mı ait olduğu noktasında tartışılan; röportaj ve sohbetle sık sık karıştırılan bir tür olmuştur. Erdem Bayazıt, “Yeni İslamcı Akım” şairleri arasında anılmış, “Yedi Güzel Adam”dan biri olarak tanınmıştır. Bir dönem de aktif olarak siyasette bulunmuş, Cumhuriyet Dönemi edebiyat ve siyaset dünyasının tanınmış simalarından olarak düşünceleri, kişiliği, yaşantısı merak edilmiş kendisiyle birçok söyleşi yapılmıştır. O; düşüncelerini, ülkemizin ve dünyanın sosyal, kültürel ve politik sorunlarından şiirin poetik sorunlarına birçok konuda özgün yorumlarını bu söyleşilerde açıkça dile getirmiş; şiirden politikaya ilkelerini açıklamıştır. Bu ilkeler ve düşünceler modernizmin çıkmazlarıyla boğuşan yeni nesil için yol göstermiş, şiir ve şiirin poetik sorunları açısından doyurucu bilgiler vererek genç şairlere ilham kaynağı olmuştur. Sadece ülkesindeki değil çağının dünyasındaki siyasi gelişmeleri de dünya görüşü doğrultusunda yorumlamış, sanatını siyasetten ayıramamıştır. Önemli edebî şahsiyetlerin ve şairin yayıncılıkla ilgili hatıralarının anlatıldığı bölümlerde edebiyat tarihi açısından kritik bilgilerin yanı sıra bu şahsiyetlerin zaafları, hayalleri, kırgınlıkları da verilmiştir. Bu makalede söyleşinin tanımı, Türk edebiyatındaki yeri, özellikleri Erdem Bayazıt’ın söyleşilerine yansıyan dergiciliği, şikâyetçi olduğu hususlar, poetikası, düşünceleri, izlenimleri ve biyografisi çözümlenmeye çalışılacak, söyleşileri soru-cevaplar ve dil bakımından değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: