Özet:

Amaç: İkinci trimester uterin arter pulsatilite indeksi (Pİ) değerinin ve diastolik çentik varlığının primigravid, düşük riskli gebe hastalarda preeklampsi öngörüsündeki önemini saptamaktır. Gerekçeler ve Yöntem: Primipar, tekil, 18-24 haftalar arası olan ve bilinen sistemik hastalığı, fetal yapısal kromozomal anormalliği, uterin anomalisi olmayan 244 gebe hasta çalışmaya dâhil edildi. Doppler ölçümleri transabdominal olarak yapıldı. Uterin arter Pİ değeri ve diastolik çentik varlığı not edildi. Daha önce normotansif olan bir gebede, 20. gebelik haftası ve sonrasında yeni başlayan hipertansiyon (> 140/90 mmHg) ve proteinüri (24 saatlik idrarda 300 mg ve üzeri), proteinüri yokluğunda hipertansiyona eşlik eden sistemik bulguların bulunması preeklampsi olarak değerlendirildi. 32 gebelik haftası öncesi preeklampsi gelişmesi erken preeklampsi olarak tanımlandı. Bulgular: Preeklampsi gözlenen 15 gebenin ortalama Pİ değeri (1,51), preeklampsi gözlenmeyen gebelerinkinden (0,89) anlamlı olarak yüksek bulundu (p<0,001). Preeklampsi için duyarlılığı ve özgüllüğü en yüksek olan eşik değer Pİ 1,13 olarak hesaplandı. Çentik gözlenen gebelerde preeklampsi ve erken preeklampsi gelişme oranı, çentik negatif olan gebelere göre anlamlı olarak artmıştı (p<0,001). Preeklampsi gözlenen 15 gebenin 13’ünde iki taraflı, ikisinde ise tek taraflı çentik pozitifti. Sonuç: Çentik pozitifliği ile preeklampsi riski artmakla birlikte, tek taraflı çentik pozitifliği olan gebelerin sadece ikisinde preeklampsi gelişmiş olması ortalama Pİ’nin eşik değer olan 1,13’ten düşük olması ile ilişkili olabileceğini düşündürmüştür. İki taraflı çentik pozitifliği olan gebelerde ise ortalama Pİ değerinin 1,13 eşik değerinden yüksek olması, bu grup hastalarda preeklampsinin daha sık gözlenmesini açıklamaktadır. Sonuç olarak, iki taraflı çentik pozitifliği olan gebelerin Pİ değeri 1,13’ten yüksekse, preeklampsi açısından çok yakından takip edilmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: