Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 ASOS INDEKS
  Atıf Sayısı 1
 Görüntüleme 9
 İndirme 2
SİYASET-AHLAK İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA SİYASİ ETİK KOMİSYONU KURULMASI ÇALIŞMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
2007
Dergi:  
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
Yazar:  
Özet:

Temelde iyi-kötü değerlendirmesine dayanan ve iyiyi kötüden ayıran ahlak, insan yaşamının evrensel bir özelliği olarak, hayatın her alanında olduğu gibi, siyaset alanında da kendini gösterir. Siyasetin ahlakla ilişkisi iki farklı düzeyde ele alınabilir. İlki, siyaset felsefesiyle ilgilidir ve siyasi faaliyetin yöneleceği amaçlar ile gerçekleştireceği değerlerin neler olması gerektiği üzerinde yoğunlaşır. Bu, çok geniş ve derin bir konudur ve aslında “etik”in alanına girer. Siyasetin ahlakla ilişkisinin ikinci yönü ise siyasal davranışın değerlendirilmesiyle ilgilidir. Siyasette genel geçer ahlaki ilkeler üzerinde duran ve bu bağlamda temiz toplum, temiz siyaset, dürüst yönetim, şeffaflık gibi değerlerin hayata geçirilmesii amaçlayan bu alana “siyasi ahlak” denir. Bir politikacının yolsuzluk yapması veya yapmaması yahut partiler ya da adayların, seçim harcamalarını karşılamak için işadamlarına veya usulsüz para kaynaklarına yönelmeleri, bu çerçevede ele alınabilecek ahlaki sorunlardır. Kuşkusuz günümüz toplumlarında, yöneticilerden her alanda üstün ahlak sahibi olmalarını beklemek ve hukuk kuralları aracılığıyla onları mutlak bir biçimde ahlaklı davranmaya zorlamak mümkün değildir. Ancak, yine de, politik yaşamın aktörlerinin asgari ahlak kurallarına uymalarını beklemek ve bunun için yasalar çıkarılmasını istemek toplumun en doğal hakkıdır. Çünkü günümüz toplumlarında özellikle kamu görevinin kişisel amaç uğruna kötüye kullanılması olgusu yaygınlaşmakta ve bu bağlamda yolsuzluk, rüşvet, adaletsizlik, haksızlık gibi olayların sayısı artmaktadır. Kısaca, “siyasal yozlaşma” olarak adlandırılan bu durum, çok önemli ekonomik ve siyasal sonuçlara yol açmakta ve bilhassa siyasetin kirlenmesine ve bu çerçevede siyasete ve siyasetçiye duyulan güvenin zedelenmesine, hatta siyasal kurumların meşruiyetlerinin zayıflamasına neden olmaktadır. Siyasal yozlaşmanın demokrasiye verdiği zarar, çıkış yolu arayışlarını da beraberinde getirmekte ve bu çerçevede hemen bütün demokratik ülkelerde konuya ilişkin yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Ülkemizde de konuya ilişkin bir yasal düzenleme ihtiyacı, öteden beri gündemde olmuştur. Kuşkusuz Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun bu anlamda önemli bir başlangıç olmuştur. Ancak doğrudan doğruya milletvekilleri ve bakanları esas alan bir düzenleme yapılmasının zarureti de ortadadır. Böyle bir çaba, başta milletvekilleri ve bakanlar olmak üzere, bütün siyasetçileri olumsuz, yanlı ve haksız ithamlardan koruyacak ve görevlerini hakkıyla yerine getirmelerine yardımcı olacaktır. Bu amaçla hazırlanan teklif, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve dışarıdan atanan Bakanlar Kurulu üyeleri ile ilgili olarak Siyasi Etik Komisyonunun kurulmasını öngörmekte; milletvekilliği ve Bakanlar Kurulu üyeliği ile bağdaşmayan hususları düzenlemekte; bu kişilere ilişkin mal beyanı konusunu ele almakta ve bu beyanların kamuoyuna açıklanmasına dair hükümler içermektedir. Yukarıdaki değerlendirmelerden de anlaşılacağı gibi teklif, gerek Siyasi Etik Komisyonunun oluşumu ve çalışma esasları noktasında, gerek milletvekillerinin yapamayacakları işler hususunda ve gerekse mal beyanının kapsamı konusunda bir takım eksiklikler içermektedir. Ancak özellikle, mal bildirimlerinde açıklık esasını getirmesi, ama bunun hangi yoldan sağlanacağı konusunun açıklığa kavuşturulmamış olması çok önemli bir eksikliktir. Bu arada, milletvekillerinin ve bakanların mal bildirimiyle ilgili inceleme ve değerlendirmelerden sonuç alınabilmesi için, konunun dokunulmazlık ve meclis soruşturması sorunlarıyla birlikte ele alınması gerektiğini de vurgulamak gerekir. Çünkü teklife göre, mal bildirimi ile ilgili incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda haksız mal edinildiği saptanırsa, haksız mal edinen kişinin, fiili daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmuyorsa, üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılması söz konusu olacaktır. Dolayısıyla Siyasi Etik Komisyonunun haksız mal edinildiği yönündeki tespiti, pekâlâ dokunulmazlık engeline takılabilecektir. Sonuç olarak, yukarıdaki eksiklikler giderildiğinde ve teklifin gerekli müzakere sürecinden geçirilerek kanunlaşması ile birlikte Türkiye, siyasal yozlaşmanın önüne geçmek ve siyasete ahlakı egemen kılmak açısından son derece önemli bir adım atmış olacaktır.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler










Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Dergi Türü :   Uluslararası

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi