Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de yaşayan bireylerin COVID-19 korkusunu etkileyen faktörleri belirlemektir. Araştırmanın örneklemini Türkiye'de yaşayan 18-65 yaş arası 1.582 kişi oluşturmuştur. Veriler çevrimiçi bir anket aracılığıyla toplanmıştır. Verileri analiz etmek için tanımlayıcı istatistikler, geçerlilik ve güvenilirlik analizi ve hipotez testleri yapılmıştır. Çalışmanın bulguları, katılımcıların çok yüksek düzeyde COVID-19 korkusuna sahip olduklarını göstermiştir. COVID-19 korkusunu etkileyen bağımsız değişkenleri belirlemek için geriye doğru çoklu regresyon modeli geliştirilmiştir. Modele göre kadınlarda, sosyal medyayı bilgi kaynağı olarak kullananlarda, sevdiklerini kaybetme korkusu olanlarda, ekonomik durumu iyi olmayanlarda, COVID-19 salgını sonrasında sağlık sistemine duyduğu güvende değişiklik olanlarda, sağlık durumu orta olanlarda ve kronik hastalığı olanlarda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek COVID-19 korkusu olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, salgınların yayılmasını ve olumsuz etkilerini önlemek için ruh sağlığı profesyonellerini içeren multidisipliner ekiplerin oluşturulması ve sağlık çalışanlarının COVID-19 korkusunu kronik hastalıkların yönetiminin bir parçası olarak görmeleri önerilmektedir.
The aim of the study is to determine the factors affecting individuals' fear of COVID-19. The sample of the study consisted of 1,582 individuals aged between 18 and 65 years living in Turkey. Data are collected through an online questionnaire. To analyze data, descriptive statistics, validity-reliability analysis, and hypothesis tests are performed. Results of the study show that participants have a very high level of fear of COVID-19. The backward multiple regression model is developed to determine the independent variables that affect the fear of COVID-19. It is determined that there is a statistically significant higher level of fear of COVID-19 in females, in those who use social media as a source of information, those who have a fear of losing their loved ones, those without a good economic situation, those with a change in health system confidence after the COVID-19 pandemic, those with moderate health status and those with chronic diseases. Consequently, it is recommended that multidisciplinary teams that include mental health professionals should be created to prevent the spread of outbreaks and their negative effects, and healthcare professionals should consider the fear of COVID-19 as a part of the management of chronic diseases.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|