Amaç: Zoonoz olan visseral leishmaniasis (VL) Leishmania infantum (L. infantum) tarafından oluşturulan, dünyada yaygın olarak görülen, ülkemizin Ege ve Akdeniz Bölgeleri'nde endemik, diğer bölgelerinde ise sporadik görülen bir infeksiyon hastalığıdır. Çalışmanın amacı insanlarda görülen visseral leishmaniasis için rezervuar olduğu bilinen kanin visseral leishmaniasis (KanVL)'in ülkemizdeki epidemiyolojik durumu belirlemek ve KanVL'yi deteksiyon limiti daha yüksek olan moleküler yöntemler ile değerlendirmek olarak belirlenmiştir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada İstanbul ilindeki iki sahipsiz hayvan barınağındaki 93 köpekten tam kan alınmıştır. Alınan kan örnekleri real-time Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) kullanılarak L. infantum varlığı açısından değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplamda 93 sokak köpeğinin 5'inde (%5.4) real-time PCR yöntemi ile L. infantum saptanmış ve bu köpekler KanVL açısından pozitif olarak değerlendirilmiştir. Sonuç: İnsanlardaki VL prevalansının azalmasının, KanVL'in etkin yöntemler ile saptanması ve sonrasında gerekli önlemlerin alınması ile direkt ilişkili olduğu düşünülmektedir. İnsan ve köpeklerdeki gerçek leishmaniasis yaygınlığının belirlenmesi için özellikle ülkemiz gibi endemik bölgelerde daha ileri araştırmalar yapılmalıdır.
Goal: Zoonosis is a infectious disease generated by Leishmania infantum (L. infantum), widely seen in the world, endemic in the Egean and Mediterranean regions of our country, and sporadic in other regions. The purpose of the study was to determine the epidemic state of blood viseral leishmaniasis (KanVL) known as a reservoir for viseral leishmaniasis seen in humans and to evaluate KanVL by molecular methods with a higher detection limit. In this study, 93 dogs in two unowned animal resorts in the province of Istanbul were taken full blood. The blood samples received were evaluated in terms of L. infantum existence using real-time Polymerase Chain Reaction (PCR). Results: In a total of 93 street dogs (5.4%) in the study, L. infantum was identified with real-time PCR method and these dogs were evaluated as positive in terms of KanVL. The result: the reduction in the prevalence of VL in humans is believed to be directly related to the detection of KanVL by effective methods and then taking the necessary measures. To determine the real prevalence of leishmaniasis in humans and dogs, further research should be carried out especially in endemic areas such as our country.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|