Tiyatro, diğer edebî türlerden farklı anlatım tekniğine sahip olması bakımından, diğer anlatım türlerinden ayrılır. Kendi varlığını ve bu varlığının gerekçelerini sorgulayan insanoğlunun meraklarını sanat eserleri ve özellikle tiyatroyla gidermeye çalıştığı görülür. İnsanlığın varlığı ile birlikte başladığı kabul edilen tiyatronun, dünyadaki gelişimi ve etkisi ülkelere göre farklılık gösterir. Türk tiyatrosunun yazılı metinler bakımından ilk örnekleri Tanzimat’la birlikte başlamakla birlikte, günümüzde önemli bir noktaya geldiğini görürüz. Cumhuriyet dönemi tiyatro yazarlarımız arasında Adalet Ağaoğlu’nun kaleme aldığı eserlerinde, insanı merkeze alarak, onlar aracılığı ile insanın dünyasına farklı pencereler açar. Evcilik Oyunu ile başlayan bu anlatmanın, Çatıdaki Çatlak ve Tombala oyunları ile yeni bir boyut kazanır. Bir Kahramanın Ölümü’nde insanın kendi kaderini belirleme hakkına sahip olmadığı, Kozalar’da ise yabancılaşmanın getirdiği çıkmaz gözler önüne serilir. İncelenen oyunlarında Ağaoğlu’nun bireyden hareketle topluma yöneliş ve toplumun kendi içinde oluşturduğu temel yapının bireye hangi sorumlulukları yüklediği veya yüklemesi gerektiği ele alınır. Tiyatronun insanı insana anlatma ögesini Ağaoğlu bu oyunlarında ortaya koyarken, göstermenin yanında sorgulamaya da dikkat çeker
Field : Eğitim Bilimleri
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|