Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV) 2 yaş altı süt çocuklarındaönemli alt solunum yolu enfeksiyonu (ASYE) etkenidir. Özellikle 6 aydan küçük süt çocuklarını, prematüreleri, doğumsal kalp hastalığı olanları ve immün sistem hastalığı olan çocukları etkilemektedir. Ayrıca yaştan ve kişiden bağımsız olarak düşük sosyoekonomik düzey, nisan ve eylül arası aylarda doğum, kreş ve yurtlarda kalmak, kalabalık yaşam koşulları, okula giden kardeşin varlığı, sigara dumanına maruziyet, ailede astım ve atopi gibi risk faktörlerine sahip olmak da RSV ye bağlı enfeksiyon ihtimalini artırmaktadır. Çalışmamızda klinik olarak ASYE tanısı konulan 0-2 yaş grubundaki hastaların RSV sıklığının ve klinik özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. ASYE tanısı 100 hasta çalışmaya alındı. Tekrarlayan hışıltılı solunum öyküsü olan bebekler, eşlik eden ciddi hastalığı bulunanlar, nörolojik ve metabolik bozukluğu olanlar, önceden bilinen immün yetersizliği olanlar, 24 aydan büyük olanlar çalışma dışı bırakılmıştır. Hastalardan nazofaringeal sürüntü örneği alınarak RSV respi-strip ile RSV antijeni tarandı. RSV pozitif saptanan ve saptanmayan hastalar klinik, laboratuvar, özgeçmiş, aile özellikleri açısından karşılaştırıldı. Hastalarımızda RSV sıklığı % 63 olarak saptandı. Cinsiyete göre RSV sıklığı açısından anlamlı fark saptanmadı. RSV antijeni pozitif saptanan çocukların beslenme ve bakım şekilleri, kardeş sayısı, gelir düzeyi, doğumsal kalp hastalığı, ailede astım öyküsü, evde sigara içilmesi, arasında anlamlı farklılık saptanmadı. RSV, 2 yaş altındaki Türk çocuklarında önemli alt solunum yolu enfeksiyonu nedenidir. Ayrıca süt çocukluğu döneminde özellikle riskli gruptaki hastalarda önemli oranda mortalite ve morbiditeye yol açmaktadır. Nazofaringeal sürüntü örneğinden RSV antijen saptanması uygun ve etkin bir tanı yöntemdir.
Respiratory Sinsityal Virus (RSV) is a factor of important sub- respiratory infection (ASYE) in milk children under 2 years of age. Milk especially affects children younger than 6 months of age, prematurities, infarctional heart disease and children with immune system disease. Also having low socio-economic levels, regardless of age and person, in the months of April and September, having risk factors such as birth, breastfeeding and home stay, crowded living conditions, the presence of the brother going to school, exposure to smoke, asthma in the family and atopia also increases the likelihood of RSV-related infection. Our study aims to investigate the frequency of RSV and clinical characteristics of patients in the 0-2 age group diagnosed clinically ASYE. 100 patients were diagnosed. Babies with repeated respiratory history, those with serious illness accompanied, those with neurological and metabolic disorders, those with previously known immune deficiency, those over the age of 24 months have been dismissed. RSV antigen was scaned with RSV respi-strip by taking a sample of nasopharyngeal scratch from patients. Patients with RSV positive and non-detected were compared in terms of clinical, laboratory, resume, family characteristics. In our patients, the frequency of RSV was diagnosed at 63%. There is no significant difference in the frequency of RSV. There is no significant difference between the nutrition and care forms of the RSV antigen found positive, the number of brothers and sisters, the income level, parental heart disease, family history of asthma, smoking at home, not found. RSV is the cause of significant infection of the lower respiratory tract in Turkish children under 2 years of age. Milk also leads to significant mortality and morbidity, especially in patients in the risk group during childhood. Detection of the RSV antigen from the example of nasopharyngeal scratch is an appropriate and effective diagnostic method.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|