İnsanoğlu geçmiş dönemlerde olduğu gibi günümüzde de birçok alanda kendisini krize sürükleyen sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Çözülmesi olağan görülen sorunlarla başa çıkmak görüldüğü gibi kolay olmayabilir, ancak insanlığı rahatlığa kavuşturabilecek ortamın sağlanması mümkündür. Yapılması gereken en önemli şey – tarihin değil de hataların tekerrür edebileceğinin – farkına varmaktır. Dolayısıyla Yüce Türk Müslüman milletinin seçkin âlimlerinin yolundan gitmek ve onların sistematik eğitim felsefesini oluşturan görüşlerinden kendi şahsına ilişkin bilgi edinmek ve hayatı daha da yaşanır duruma getirmeye çalışmak, her insanın hem bireysel hem de toplumsal görev ve sorumluluğudur. Demek ki, Hz. Peygamberimizin varislerinin arasında önemli yeri olan âlimlerin, kendi dönemi içerisindeki krizlerin çözülmesinde izledikleri metotlardan, insanlık için ideal olanı bulma tecrübesinden, faydalanmanın yararı vardır. Böylelikle genelde insanlık, özelde ise Müslümanlık için ideal olanı tekrar canlandırmak, eğitim-öğretim alanına uyarlamak, ahlaki prensipleri güçlendirerek hayatın felsefi temellerini genişletmekle, geliştirmek mümkün olabilecektir. Bu çerçevede hazırlanan bu makale, Hoca Ahmet Yesevî’nin kaleme aldığı Dîvân-ı Hikmet adlı eseri göz önünde bulundurularak yazılmıştır. Ayrıca onun, milliyetimizin temelini oluşturan “dil” ve “din” konusundaki yaklaşımı, İslam Dinini anlatma ve öğretme gayreti, Müslümanlığın özellikle Türk milletlerinin hayatına neşredilmesinde kullandığı eğitim-öğretim usulü ve kullanmış olduğu bütün metotların felsefi temellendirilmesi hakkında bilgi verilmiştir.
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|