Sağlık, bireyin; bedenen, zihnen, ruhen ve sosyal açıdan tam iyilik hali olarak tanımlanmaktadır. Başta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) olmak üzere çok sayıda sağlık ile ilişkili kurum, sağlığın bu dört boyutuna vurgu yaparak sağlıklı bireyi tanımlamaktadır. Bireylerin tam iyiliğine yönelik olarak sunulan tüm hizmetler, sağlık hizmeti olarak anılmaktadır. Türkiye’de kamu ve özel girişimciler tarafından sunulan sağlık hizmetleri, teknolojik gelişmelerden doğrudan etkilenen yapıdadır. Bu etkilenim, hem bilgiye erişim boyutuyla hem de doğrudan sağlık için kullanılan teknoloji yönüyle bireylerin ve toplumun sağlıklılık hali üzerinde doğrudan etkide bulunabilmektedir. Sağlık hizmetlerinde yaşanan kriz durumlarının çok sayıda nedeni vardır. Her bir neden, aynı zamanda, kriz iletişiminin de desenini belirleyen niteliktedir. Kriz durumları zaten yapıları gereği iletişimi en çok gerektiren; medya, tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetlerine en çok çabanın harcanmasını gerektiren durumlardır. Sağlık hizmetlerinin sunumunda ortaya çıkan kriz durumlarında da krizin niteliğine göre iletişim araçlarının etkili kullanımı, stratejik açıdan son derece önemlidir. Bilginin hızla yayılımı, kriz durumlarında iletişimi yönetmek için büyük avantajlar sağlasa da yeni medya olarak adlandırılan mecranın kendisinin kullanımı da krize neden olabilmektedir. Krizi yönetmekte bu yeni mecranın özensiz kullanımı, çeşitli nedenlerle sağlık örgütleri için daha büyük krizlere yol açabilmektedir. Bu çalışma, sağlık hizmetlerinde yaşanan kriz durumlarının yeni medya ile etkin yönetimine ilişkin yapılması gerekenleri ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Health is defined as a state of complete well-being in the body, mind, spirit and social terms. A number of health-related institutions, including the World Health Organization (WHO), emphasize these four dimensions of health and identify healthy individuals. All services provided for the full well-being of individuals are referred to as health services. Health services offered by public and private entrepreneurs in Turkey are directly affected by technological developments. This impact can have a direct impact on the health of individuals and society, both by the extent of access to information and by the technology used directly for health. There are many reasons for the crisis in health care. Each cause, at the same time, is the character that determines the pattern of crisis communication. Crisis situations are the situations that already require the most communication due to their structures; the situations that require the most effort to spend on media, advertising, and marketing activities. In crises that arise in the provision of health services, the effective use of communication means, according to the nature of the crisis, is strategically extremely important. Although the rapid spread of information provides great advantages to managing communication in crises, the use of the new media called the mechanism itself can also lead to crisis. The unconscious use of this new mechanism in crisis management can lead to greater crises for health organizations for various reasons. This study aims to reveal what needs to be done in relation to new media and effective management of crisis situations in healthcare.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|