İran’da meşrutiyet dönemi siyasi, içtimaî, iktisadi ve edebi anlamda önemli değişikliklerin yaşandığı bir dönemdir. İran meşrutiyet şiiri, toplumsal değişimin nabzını tutarak şiir söyleme biçiminde yeni arayışlara kapı aralamıştır. Dönemin şairleri, ülkenin içinde bulunduğu politik kaos ortamından çıkış yolları aramada şiirin imkanlarından faydalanmışlardır. Bu çalışmada dönemin sıra dışı şairlerinden olan Ârif Kazvînî’nin şiiri ele alınacak, şairin meşrutiyet dönemi atmosferinin içerisindeki duygu ve düşünce seyri incelenecektir. Ârif Kazvînî İran’da Meşrutiyet hareketini başladığı andan itibaren desteklemiş, şiirlerinde yabancı ülkelerin tahakkümü altındaki Kaçar hanedanının siyasi ve toplumsal politikalarını eleştirmiştir. Kazvînî hayatı boyunca özgür bir İran hayali kurmuş, bu arzusunu kendine özgü şiirlerinde dile getirmiştir. Meşrutiyet hareketlerinin sonuçsuz kalmasıyla ilk hayal kırıklığını yaşamıştır. Ülkedeki iç dinamiklerden umudu kalmayan Kazvînî İran’ın bağımsız bir devlet olması uğruna Osmanlı bünyesinde İslam İttihadı düşüncesini desteklemiştir. İstanbul’da yaşadığı yıllarda Osmanlı topraklarında Turancılık anlayışının etkin olduğunu gördüğünde etkisinde olduğu İslam birliği düşüncesini değiştirmiş, Turancılığı yeren şiirler yazmıştır. Rusya’daki ihtilalin etkisiyle Sosyalist anlayışına gönül bağlayan Kazvînî komünizm ile iç içe girmiş bir Mezdek anlayışını benimsemiştir. Bu süre zarfında Horasanda eyalet hükümeti kuran jandarma komutanı Muhammed Takî Pessian’nı İran’ın kurtarıcısı olarak görmüştür. Pessian’ın öldürülmesiyle büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Son olarak Rıza Şah’ın Cumhuriyeti kuracağı vaadine kapılan Kazvînî saltanatın kurulmasıyla bütün umutlarını yitirmiştir.
The period of legitimacy in Iran is a period of significant political, domestic, economic and literary changes. Iran’s poem of legitimacy has opened the door to new searches in the form of poetry by keeping the pulse of social change. The poets of the time took advantage of the possibilities of poetry in search of the way out of the political chaos in the country. In this work, the poem of Arif Kazvini, one of the unusual poems of the period, will be discussed, the poet's sentiment and thought will be studied within the atmosphere of the period of legitimacy. Arif Kazvini has supported the legitimacy movement in Iran from the moment it began, in his poems he has criticized the political and social policies of the Kaçar family under the control of foreign countries. Kazvini had a free Iranian dream throughout his life, expressing this desire in his own poems. He was first disappointed by the failure of his legitimate movements. Kazvini has supported the idea of the Islamic Alliance in the Ottoman for the sake of Iran being an independent state, which has not had hope for internal dynamics in the country. In the years he lived in Istanbul, he changed the idea of the Islamic Union, which he influenced when he saw that the understanding of Turancism in the Ottoman territory was effective, and wrote poems from Turancılığı. He has adopted a Mezdek concept that is intertwined with the Kazvini communism, which is linked to the socialist concept by the influence of the conflict in Russia. During this period, the gang commandant who founded the state government in Horasanda saw Muhammad Takî Pessian as the rescue of Iran. He was very disappointed with the murder of Pessian. At the end of the war, the Republic of Kazvini has lost all its hopes with the establishment of the Kazvini sovereignty.
İran’da meşrutiyet dönemi; siyasi, içtimaî, iktisadi ve edebi anlamda önemli değişikliklerin yaşandığı bir dönemdir. İran meşrutiyet şiiri, toplumsal değişimin nabzını tutarak şiir söyleme biçiminde yeni arayışlara kapı aralamıştır. Dönemin şairleri, ülkenin içinde bulunduğu politik kaos ortamından çıkış yolları aramada şiirin imkanlarından faydalanmışlardır. Bu çalışmada dönemin sıra dışı şairlerinden olan Ârif Kazvînî’nin şiiri ele alınacak, şairin meşrutiyet dönemi atmosferinin içerisindeki duygu ve düşünce seyri incelenecektir. Ârif Kazvînî İran’da Meşrutiyet hareketini başladığı andan itibaren desteklemiş, şiirlerinde yabancı ülkelerin tahakkümü altındaki Kaçar hanedanının siyasi ve toplumsal politikalarını eleştirmiştir. Kazvînî hayatı boyunca özgür bir İran hayali kurmuş, bu arzusunu kendine özgü şiirlerinde dile getirmiştir. Meşrutiyet hareketlerinin sonuçsuz kalmasıyla ilk hayal kırıklığını yaşamıştır. Ülkedeki iç dinamiklerden umudu kalmayan Kazvînî İran’ın bağımsız bir devlet olması uğruna Osmanlı bünyesinde İslam İttihadı düşüncesini desteklemiştir. İstanbul’da yaşadığı yıllarda Osmanlı topraklarında Turancılık anlayışının etkin olduğunu gördüğünde etkisinde olduğu İslam birliği düşüncesini değiştirmiş, Turancılığı yeren şiirler yazmıştır. Rusya’daki ihtilalin etkisiyle Sosyalist anlayışına gönül bağlayan Kazvînî komünizm ile iç içe girmiş bir Mezdek anlayışını benimsemiştir. Bu süre zarfında Horasanda eyalet hükümeti kuran jandarma komutanı Muhammed Takî Pessian’nı İran’ın kurtarıcısı olarak görmüştür. Pessian’ın öldürülmesiyle büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Son olarak Rıza Şah’ın Cumhuriyeti kuracağı vaadine kapılan Kazvînî saltanatın kurulmasıyla bütün umutlarını yitirmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|