Views
23
Downloands
3
Amaç: Genel popülasyonla karşılaştırıldığında, kronik böbrek hastalığı (KBH) olan hastalar, genellikle KBH ile ilişkili çeşitli risk faktörleri nedeniyle artmış bir kardiyovasküler hastalık (KVH) riskine sahiptir. Dislipidemi, genel popülasyonda KVH için yerleşik risk faktörlerinden biridir, oysa KBH’de risk faktörü olarak dislipideminin rolü tartışmalıdır. Çalışmamızda KBH olan hastalarda lipid profili ile bir ateroskleroz göstergesi olan karotis intima media kalınlığı (KİMK) arasındaki ilişkiyi araştırdık. Yöntem: Çalışmaya 18 yaşın üzerinde, KBH tanısı olan, aktif enfeksiyonu olmayan, malignitesi olmayan, obezitesi olmayan, lipid ve ürik asit düşürücü ilaç almayan, tiroid hormon replasmanı almayan, kontrolsüz hipertansiyonu olmayan, sigara ve alkol kullanımı olmayan hastalar dahil edildi. Hastaların karotis intima media kalınlıkları (KİMK) ile lipid profili arasındaki ilişki değerlendirildi. Bulgular: KİMK 0,75 mm ve üzeri olan grupta beklenildiği gibi KAH oranı anlamlı olarak yüksek bulunurken, eşlik eden diğer hastalıklar HT ve DM açısından anlamlı fark tespit edilmedi. İki grup arasında hastalık evreleri, GFR ve diğer biyokimyasal parametreler açısından fark tespit edilmedi. Hastaların lipid paneline bakıldığında ise; KİMK yüksek olan grupta TK, TG, HDL, LDL ve non-HDL seviyeleri anlamlı olarak yüksek bulundu. Yine bu grupta non-HDL/HDL oranı, TG/HDL oranı ve LDL/HDL oranı anlamlı olarak yüksek tespit edildi. Sonuç: KBH’ninde lipid profili normal popülasyona göre farklılık göstermektedir. Bu hastalarda dislipidemi tanısı koymak ve buna yönelik tedavi veya korunma stratejileri geliştirmek yaygın kardiyovasküler morbidite ve mortalite nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Çalışmamız göstermiştir ki, non-HDL seviyeleri ve non-HDL/HDL oranı KBH hastalığı olan hastalarda KVH riskini göstermede önemli bir parametre olarak karşımıza çıkmaktadır.
Purpose: In comparison with the general population, patients with chronic kidney disease (CBH) are usually at an increased risk of cardiovascular disease (CBH) due to various risk factors associated with CBH. Dislipidemia is one of the inserted risk factors for KVH in the general population, while the role of dislipidemia as a risk factor in KBH should be discussed. In our study we studied the relationship between the lipid profile and the carotis intima media thickness, an indicator of atherosclerosis in patients with KBH. Method: The study included patients over the age of 18, with KBH diagnosed, with no active infection, with no malignity, with no obesity, with no lipid and uric acid reducing drugs, with no thyroid hormone replacement, with no uncontrolled hypertension, with no smoking and alcohol use. The relationship between the carotis intima media thickness of patients and the lipid profile was assessed. Results: The CAI rate is significantly high as expected in the group with a BMI of 0.75 mm and above, while other accompanying diseases have not been significantly differentiated in terms of HT and DM. There was no difference between the two groups in terms of disease stages, GFR and other biochemical parameters. If you look at the lipid panel of patients, the levels of TK, TG, HDL, LDL and non-HDL were significantly high. In this group, the non-HDL/HDL ratio, the TG/HDL ratio and the LDL/HDL ratio were significantly high. The result: the lipid profile in KBH differs according to the normal population. Diagnosing dyslipidemia in these patients and developing therapeutic or preventive strategies for it is of great importance due to common cardiovascular morbidity and mortality. Our study has shown that non-HDL levels and non-HDL/HDL ratio are an important parameter in indicating the risk of KVH in patients with KBH disease.
Field : Sağlık Bilimleri
Journal Type : Ulusal
Article Detail 
Similar Articles
Journal Information
Listen Paper
Cite
Print This Page
Share
Mendeley
