Ondokuzuncu yüzyılın ortalarından itibaren yabancı mimar ve mühendislerin Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentinde faaliyet gösterdikleri bilinmektedir. Ancak, en az onlar kadar önemli olan yabancı kalfaların isimleri bugün kapsamlı bir araştırmanın konusu olmamıştır. İsimlerinin ve faaliyetlerinin yeterli derecede bilinmemesi onların devletle olan bağlantılarını kurmamızı da güçleştirmektedir. Yabancı mimarlar için bu bağlantıyı kurmak daha kolay olmaktadır. Yabancı mimarların devletle yaptıkları iş sözleşmeleri kayıtlı olmasına ve bu sözleşmelerin onların genel çalışma koşullarını tarif etmesine rağmen, kalfaların parça başı işlere göre ücret almaları, götürü usulü iş yapmaları ve her inşaat işinin farklı örgütlenmesi yabancı kalfalar ve devletin ilişkilerinde işe göre değişen bazı durumları ortaya çıkarmaktaydı. Bunun ötesinde yetkin bir finans ve hukuk sisteminin kurulmaması yabancı kalfaların inşaat işlerinden doğan devletle olan anlaşmazlıklarında uluslararası krize sebep olabilmekteydi. Bu durum aynı zamanda bir inşaat alacağı konusunda bir kaç farklı kararın alınmasına, davaların uzamasına ve keyfi karar verilmesine yol açan pek çok ciddi sorunu da beraberinde getirmekteydi. Diğer bir deyişle, hak ve sorumluluklarla sınırları çizilmeyen ve her inşaat işine göre değişen kalfa-devlet pozisyonu “ara kadroların” da devreye girmesiyle olayları daha karmaşık bir noktaya sürüklemekteydi. Bu makalede, Abdülaziz döneminde Küçüksu Kasrı’nın kapsamlı tamiratını gerçekleştiren Rus Konstantin Kalfa’nın devletle olan alacak davasındaki süreç, söz konusu olan bakış açılarıyla ele alınmıştır. Dönemin diğer kalfaları gibi, inşaat işlerini finanse etmek için banker Mösyö Lorando’ya borçlanan Konstantin Kalfa’nın, devletin inşaat borcunu ödememesi sebebiyle bankere olan borcunun üstüne binen faiz yükü yüzünden Rusya’daki malının mülkünün satılmasına St. Petersbourg senatosu tarafından karar verilmiştir. Rus Konstantin Kalfa, sarraf, banker gibi “ara kadrolar”ı devreye sokarak rüşvetle işini çözümlemek için çeşitli yollara başvurmuştur. Bürokrat-kalfa ve ikisinin arasında köprü vazifesi gören “ara kadrolar”ın hem etnik köken hem de çıkar ilişkileri bağlamında değişkenlik gösteren konumları ve statüleri dikkat çekicidir. Osmanlı-Rus Savaşı’nın patlak vermesiyle Rus Konstantin Kalfa’nın devletle inşaat alacaklarından kaynaklanan davası uluslararası bir boyut kazanarak çözümsüzlüğe sürüklenmiş ve alacak davası otuz sene ödenmeyen borç yüzünden oğlu tarafından sürdürülmüştür.
Alan : Mimarlık, Planlama ve Tasarım
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|