Doğal Afetler, küresel ısınma, iklim değişkenlikleri gibi çevresel sorunlar ile ekonomik krizler, siyasi değişim ve demografik değişim gibi uzun vadeli sosyal-ekolojik değişimler bir sistemin dayanıklılığını test eden zorlu koşullar olarak değerlendirilir. Bu koşulların kısa ve uzun vadede ortaya çıkardığı problemler birçok ülkede hükümetlerin çevresel kaynakları yönetme biçimlerini yeniden düşünmeye ve revize etmeye zorlamaktadır. Son yıllarda, uyarlanabilir yönetişim kavramı, çevresel sorunlarla ilgili geleneksel “tahmin et ve kontrol altına al” anlayışına yeni bir alternatif olarak bilim camiasında hızla önem kazanmaktadır. Uyarlanabilir yönetişim, bilim adamları ve uygulayıcılar tarafından hızlı çevresel değişimlerin ortaya çıkardığı karmaşıklık ve belirsizlik karşısında çevresel kaynakların yönetimini kontrol etmeye yönelen çevresel yönetişimin yeni bir türüdür. Uyarlanabilir yönetim literatürde farklı perspektiflerden değerlendirilmesine rağmen uyarlanabilir yönetişim yaklaşımı ile ilişkisi ve özelde uyarlanabilir yönetişim ulusal literatürde yeterince incelenmediği görülmüştür. Bu çalışmada öncelikle dayanıklılık yaklaşımı merceğinden uyarlanabilir yönetişim üzerine, kavramı açıklamaya yönelik çabaları sentezleyerek ve uyarlanabilir yönetimden uyarlanabilir yönetişime doğru dönüşümle ilgili süreç incelenmektedir. Bunun yanında literatürdeki boşluğu doldurmaya yönelik uyarlanabilir yönetişim üzerine önemli bir araştırma kronolojisi sunulmaktadır. Ayrıca uyarlanabilir yönetişim yaklaşımın ayırt edici özellikleri ve diğer yönetim yaklaşımlarından farkları ortaya konularak, yaklaşımın kuramsal gelişim çizgisi tespit edilmeye çalışılmaktadır. Böylelikle yaklaşımın hem ulusal literatürü tanıtılması hem de yaklaşımın gelişim sürecinde dayanıklılık yaklaşımının bakış açısı ortaya konulmaktadır. Sonuç olarak bu çalışma kapsamında yapılan değerlendirmelerin konunun literatürüne katkı sağladığı gibi kamu politikası yapıcıları ve uygulayıcıları açısından önemli çıkarımları bulunmaktadır.
Doğal Afetler, küresel ısınma, iklim değişkenlikleri gibi çevresel sorunlar ile ekonomik krizler, siyasi değişim ve demografik değişim gibi uzun vadeli sosyal-ekolojik değişimler bir sistemin dayanıklılığını test eden zorlu koşullar olarak değerlendirilir. Bu koşulların kısa ve uzun vadede ortaya çıkardığı problemler birçok ülkede hükümetlerin çevresel kaynakları yönetme biçimlerini yeniden düşünmeye ve revize etmeye zorlamaktadır. Son yıllarda, uyarlanabilir yönetişim kavramı, çevresel sorunlarla ilgili geleneksel “tahmin et ve kontrol altına al” anlayışına yeni bir alternatif olarak bilim camiasında hızla önem kazanmaktadır. Uyarlanabilir yönetişim, bilim adamları ve uygulayıcılar tarafından hızlı çevresel değişimlerin ortaya çıkardığı karmaşıklık ve belirsizlik karşısında çevresel kaynakların yönetimini kontrol etmeye yönelen çevresel yönetişimin yeni bir türüdür. Uyarlanabilir yönetim literatürde farklı perspektiflerden değerlendirilmesine rağmen uyarlanabilir yönetişim yaklaşımı ile ilişkisi ve özelde uyarlanabilir yönetişim ulusal literatürde yeterince incelenmediği görülmüştür. Bu çalışmada öncelikle dayanıklılık yaklaşımı merceğinden uyarlanabilir yönetişim üzerine, kavramı açıklamaya yönelik çabaları sentezleyerek ve uyarlanabilir yönetimden uyarlanabilir yönetişime doğru dönüşümle ilgili süreç incelenmektedir. Bunun yanında literatürdeki boşluğu doldurmaya yönelik uyarlanabilir yönetişim üzerine önemli bir araştırma kronolojisi sunulmaktadır. Ayrıca uyarlanabilir yönetişim yaklaşımın ayırt edici özellikleri ve diğer yönetim yaklaşımlarından farkları ortaya konularak, yaklaşımın kuramsal gelişim çizgisi tespit edilmeye çalışılmaktadır. Böylelikle yaklaşımın hem ulusal literatürü tanıtılması hem de yaklaşımın gelişim sürecinde dayanıklılık yaklaşımının bakış açısı ortaya konulmaktadır. Sonuç olarak bu çalışma kapsamında yapılan değerlendirmelerin konunun literatürüne katkı sağladığı gibi kamu politikası yapıcıları ve uygulayıcıları açısından önemli çıkarımları bulunmaktadır.
Long-term socio-ecological changes such as natural disasters, global warming, climate change and environmental problems and economic crises, political change and demographic change are considered to be challenging conditions testing the durability of a system. The short and long-term problems arising from these conditions force governments in many countries to re-think and review the ways in which environmental resources are managed. In recent years, the concept of adjustable management has rapidly gained importance in the scientific community as a new alternative to the traditional concept of environmental issues as a "think and control". Adjustable management is a new type of environmental management aimed at controlling environmental resources management in the face of complexity and uncertainty revealed by rapid environmental changes by scientists and practitioners. Although adaptable management is evaluated from different perspectives in literature, its relationship with adaptable management approach and specifically adaptable management has not been sufficiently studied in national literature. In this study, it is primarily examined the process of adaptable management, synthesizing efforts to explain the concept, and the process of conversion from adaptable management to adaptable management. In addition, an important research chronology on adaptable management is offered to fill the emptiness in literature. In addition, the distinctive characteristics of the adjustable management approach and differences from other management approaches are being shown to identify the theoretical development line of the approach. Thus the perspective of the approach is presented both in the national literature and in the process of development of the approach. As a result, the assessments carried out in the framework of this study contribute to the literature of the subject, there are important findings in terms of public policy makers and practitioners.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|