Edebi eserler, insanı tüm yönleriyle incelemeyi ve tanıtmayı amaçlar. Bunun için geniş ruh çözümlemeleri yaparlar; insanın iç dünyasını, duygu ve hayallerini ortaya çıkarmaya çalışırlar. Bu noktada güzel sanatların bir dalı olan edebiyat ile genç bir bilim dalı olan psikolojinin ilişkisi başlar. Psikolojik bir terim olan tipoloji, en genel anlamıyla insan tiplerini belirleme ve ayırt etme yöntemidir. İnsan davranışları arasında pek çok benzerlik olmakla birlikte, farklılıklara dayalı bir kuram ortaya koyan Carl Gustav Jung, temelde iki insan tipi üzerinde odaklanır: dışa dönük ve içe dönük. Bu bağlamda Jung, insan psikolojisini çözümleyebilmek adına temel kişilik ve duyuşsal özellikler sınıflaması yaparak kuramsal çerçevede bazı sonuçlar elde etmiştir. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nın önemli yazarlarından Nazan Bekiroğlu’nun “Nar Ağacı” romanında birden fazla karakter yer almaktadır. Bu makaledeki amacımız, Carl Gustav Jung’un kuramsal çerçevesinden yola çıkarak, romandaki karakterlerin ruhsal durumlarını çözümlemek, insan ilişkilerindeki tutumlarının kişilik tipolojisi ile ne derecede paralellik gösterdiğini ortaya koymaktır.
Edebi eserler, insanı tüm yönleriyle incelemeyi ve tanıtmayı amaçlar. Bunun için geniş ruh çözümlemeleri yaparlar; insanın iç dünyasını, duygu ve hayallerini ortaya çıkarmaya çalışırlar. Bu noktada güzel sanatların bir dalı olan edebiyat ile genç bir bilim dalı olan psikolojinin ilişkisi başlar. Psikolojik bir terim olan tipoloji, en genel anlamıyla insan tiplerini belirleme ve ayırt etme yöntemidir. İnsan davranışları arasında pek çok benzerlik olmakla birlikte, farklılıklara dayalı bir kuram ortaya koyan Carl Gustav Jung, temelde iki insan tipi üzerinde odaklanır: dışa dönük ve içe dönük. Bu bağlamda Jung, insan psikolojisini çözümleyebilmek adına temel kişilik ve duyuşsal özellikler sınıflaması yaparak kuramsal çerçevede bazı sonuçlar elde etmiştir. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nın önemli yazarlarından Nazan Bekiroğlu’nun “Nar Ağacı” romanında birden fazla karakter yer almaktadır. Bu makaledeki amacımız, Carl Gustav Jung’un kuramsal çerçevesinden yola çıkarak, romandaki karakterlerin ruhsal durumlarını çözümlemek, insan ilişkilerindeki tutumlarının kişilik tipolojisi ile ne derecede paralellik gösterdiğini ortaya koymaktır.
The literary works aim to explore and promote man in all aspects. For this, they do broad spirits; they try to reveal the inner world of man, his feelings and his dreams. At this point the relationship between literature and psychology, a young branch of science, which is a branch of beautiful arts, begins. Typology, a psychological term, is the method of determining and distinguishing human types in the most general sense. While there are many similarities between human behaviors, Carl Gustav Jung, who unveils a theory based on differences, focuses essentially on two human types: external and internal. In this context, Jung achieved some results in the theoretical framework by classifying the basic personalities and sensual characteristics in order to analyze human psychology. A number of characters are included in Nazan Bekiroğlu's novel "Nar Tree" of the Turkish Literature of the Republic Period. Our purpose in this article is to analyze the spiritual conditions of the characters in the novel, starting from the theoretical framework of Carl Gustav Jung, to reveal how parallel their attitudes in human relationships are with personality typology.
Field : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|