Sakızçukuru yerleşimi Tarsus’un yaklaşık 15 km. kuzeyinde, dik bir tepenin yamacında kurulmuştur. Geç Antik Dönemde Tarsus’a bağlı bir kome olduğu düşünülen yerleşimin Antik Dönemdeki adı bilinmemektedir. Çok sayıda mezar, konut ve tarımsal üretim mekan ve donatılarına sahip olan yerleşimde bir de kilise bulunmaktadır. Tamamen yıkılmış olan üç nefli, Hellenistik bazilikal planlı kilisenin inşasında dönemin standart ölçü birimlerinin kullanıldığı görülmektedir. Bununla birlikte, kilisenin tasarımında modüler sistemin uygulandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, Sakızçukuru Kilisesi Kilikia Bölgesi’nde daha nadir görülen bir uygulama olarak, apsisi dışa taşkın biçimde ve köşe mekanları olmaksızın inşa edilmiştir. Kilise içindeki moloz yıkıntıları arasında taşıyıcı sisteme ait mimari plastik elemanlar tespit edilmiştir. Ayrıca bir kısmı in situ durumda olan parapet levhaları, nefleri ayıran sütunların aralarının levhalarla kapatılmış olduğunu göstermektedir. Yapımında yerel kireç taşı malzemenin kullanıldığı mimari plastiklerden sütun başlıkları Suriye ve Kilikia’da yaygın kullanılan detaylandırılmamış korinth başlıkların, daha basit varyasyonları olarak değerlendirilebilir. Levhalarda görülen düşük işçilik kalitesi, tamamen yerel bir üretimin söz konusu olduğunu göstermektedir. Levhalardaki motif repertuarı ise hem Kuzey Suriye’ye hem de Tarsus hinterlandının kuzey komşularına referans vermektedir.
The town is about 15 km from Tarsus. In the north, it is built on the fountain of a straight mountain. The settlement, which is believed to be a coma connected to Tarsus in the late Ancient Period, is unknown in the Ancient Period. There is also a church in the settlement, which has numerous tombs, houses and agricultural production spaces and equipment. It is seen that the construction of the Hellenistic Basilical Planned Church, which has been completely destroyed, uses the standard measurement units of the time. However, it is clear that the modular system is applied in the design of the church. Furthermore, as a more rare application in the Kilikia area, the Churches Church was built in the form of exhaust and without corner spaces. Among the moloz destroys inside the church, architectural plastic elements belonging to the carrier system were detected. Also, some in situ parapet sheets indicate that between the columns that separate the nails are closed with sheets. Column titles from architectural plastics used in the manufacturing of local stone material can be considered as simpler variations of undefined corinth titles, which are widely used in Syria and Kilikia. The low quality of labor seen on the sheets indicates that it is entirely a local production. The motivation repertoire on the sheets refers to both the northern Syria and the northern neighbors of the Tarsus suburbs.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|