Citation Number
1
Views
11
Downloands
1
Güvenlik olgusu insanlık tarihi kadar eskidir ve insanlığın yeryüzündeki serüveniyle birlikte gelişmiş ve pek çok değişim geçirmiştir. Güvenliğin temel amacı bireylerin, toplumların ve devletlerin hayatlarını güvenlik içinde sürdürmelerini sağlamakken, buna karşın terör, güvenliğin en büyük tehditlerinden birisidir. Terörün başlıca hedefleri arasında insanları öldürmek ve korkutmak vardır. Kısaca ifade etmek gerekirse terör insanlık için bir zehir ise güvenlik onun panzehiridir. 11 Eylül 2001 terör saldırıları bu iki aktörü tartışmaların merkezine tekrar yerleştirmiştir. Dünyada sansasyonel bir etki yaratan saldırıdan sonra ABD, küresel çapta adına terörle savaş dediği bir dönemi başlatmış ve bunun için güvenlik konseptini, paradigmasını ve algılarını değiştirmiştir. ABD'nin bu tutumu müttefiki olan pek çok ülkeyi etkilemiştir ki bu ülkelerden birisi de Türkiye'dir. Türkiye jeopolitik konumuyla Asya ve Avrupa'ya bağlayan köprü bir ülke olmanın yanı sıra Ortadoğu ülkeleriyle de komşudur. Bu nedenle küresel ve bölgesel mücadelelerin yol açtığı sorunlar, iç savaşlar, terör ve bunlardan kaynaklanan yoğun göçler Türkiye'yi fazlasıyla etkilemektedir. 11 Eylül'den kısa süre sonra ABD'nin Irak'ı işgal etmesi, Arap Baharı'nın etkisiyle 2011 yılında Suriye'de patlak veren iç savaş Türkiye'nin güney sınırında kaotik bir ortam yaratmıştır. Bu durumdan beslenen DEAŞ ile PKK'nın Suriye uzantısı PYD/YPG, Türkiye'nin güvenliğine yönelik yeni ve ciddi tehditler ortaya çıkarmıştır. Bu arada Türkiye'nin sınır içinde mücadele ettiği PKK ve diğer terör örgütlerine FETÖ de eklemlenmiştir. Tüm bu gelişmeler Türkiye'yi iç ve dış güvenlik konularında yeni konseptler geliştirmeye itmiştir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin güvenliğini sağlamak ve terörle daha etkin bir şekilde mücadele etmek için takip etmeye başladığı yeni güvenlik konseptini ve onun felsefesini analiz etmektir. Bu analizde, Türkiye'nin, iç ya da dış kaynaklı olduğuna bakmaksızın, tehditlerin gelip kendisini vurmasını beklemeden, kaynağında kurutmak ve terörün ekosistemini yok etmek için nasıl mücadele ettiği ve bu mücadelenin temel yöntemi olan "ara-bul-yoket" stratejisini nasıl uyguladığı yer almaktadır.
The phenomenon of security is as old as human history, and has evolved and undergone many changes along with humanity’s flourishment on Earth. The main purpose of security is to ensure that individuals, societies and states keep their lives safe, but terrorism is one of the greatest threats to security. The main objectives of terrorism are to kill and scare people. In short, terror is a poison for mankind, and security is his pineapple. The terrorist attacks of 11 September 2001 put these two actors at the center of the discussions. After the attack that had a sensational impact on the world, the United States launched a period called war against terror worldwide, and for this purpose it changed its security concept, paradigm and perceptions. This attitude of the United States has affected many countries that are allies, and one of these countries is Turkey. Turkey is a bridge that connects Asia and Europe with its geopolitical position as well as its neighbouring countries in the Middle East. Therefore, the problems caused by global and regional struggles, domestic wars, terrorism and the intense migrations resulting from them have greatly affected Turkey. Shortly after the US’s occupation of Iraq, the 2011 Arab Spring’s influence in Syria’s civil war created a chaotic environment at the southern border of Turkey. The ISIS and PKK’s Syrian extension, PYD/YPG, have revealed new and serious threats to Turkey’s security. Meanwhile, the FETO has also been added to the PKK and other terrorist organizations that Turkey fights within the border. All these developments have pushed Turkey to develop new concepts on internal and external security issues. The aim of this study is to analyze the new security concept and its philosophy that Turkey has begun to pursue in order to ensure its security and combat terrorism more effectively. This analysis includes how Turkey, whether it is from internal or external sources, without waiting for threats to come and hit itself, is struggling to dry in its source and to destroy the ecosystem of terrorism and how it is implementing the "ara-bul-yoket" strategy, the basic method of this fight.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Article Detail 
Citation Owners
Similar Articles
Download PDF
Journal Information
Listen Paper
Print This Page
Share
Mendeley
