ÖZET
Tarihin en eski zamanlarından beri insanlar, elçilerin gerçekleştirdikleri aracılıklardan yararlanarak günümüze kadar pek çok devlet işlerini halletmişlerdir. İlk çağların ilkel toplumlarından günümüz modern toplumlarına kadar insanlar ve devletler arasında süregelen barışın korunması ve taraflar arasındaki konuların halledilmesi için elçilere gereksinim duyulmuştur. Zira ülke nüfuslarının artması, yeni icatların ortaya çıkması, medeniyet seviyesinin yükselmesi sonucunda devletlerin birbirlerine olan ihtiyaçları giderek artmıştır. Devlet içinde yaşanan ekonomi ve siyasi sorunlar devlet işlerinde istikrarsızlık ve düzensizlik yaratmıştır. Bu problemlerin takip edilip sorunların çözülmesinde ve diğer ülkelerde yaşanan tüm gelişmelerin takip edilerek öğrenilmesinde görevlendirilmek üzere iyi yetiştirilen sürekli elçi ve elçiliklere gereksinim duyulmuştur.
Bir devleti dış ilişkilerinde temsil eden en önemli kişi elçidir. Elçi gönderilmesi ve kabul edilmesi tarihte en eski çağlardan beri mevcuttur. ‘Ad Hoc Diplomasi’ adı verilmiş olan bu ziyaret, geçici olarak elçilik görevi yerine getirilmesini yani görevin tamamlandıktan sonra elçilik yapan kişinin ülkesine tekrar dönmesi şeklinde tanımlanmıştır. Milattan Sonra 15. ve 16. yy’ a kadar daimi elçilik kurumları henüz kurulmamıştır. Türklerde ise 18. Yüzyıl sonlarına doğru elçilik kurumları kurulmaya başlamıştır. Fakat bu döneme kadar elçilik yapan kişilerin kabul edilmesi ve uğurlanması esnalarında teşrifatlardan ve merasimlerden bahsedilmesi bu konuya dair önem verildiğine ve özenli bir şekilde gerçekleştiğine işaret etmektedir. Bu nedenle devletler arası gerçekleştirilen bütün protokol şartları belirli bir sistemde ve düzende gerçekleşmiştir.
ÖZET
Tarihin en eski zamanlarından beri insanlar, elçilerin gerçekleştirdikleri aracılıklardan yararlanarak günümüze kadar pek çok devlet işlerini halletmişlerdir. İlk çağların ilkel toplumlarından günümüz modern toplumlarına kadar insanlar ve devletler arasında süregelen barışın korunması ve taraflar arasındaki konuların halledilmesi için elçilere gereksinim duyulmuştur. Zira ülke nüfuslarının artması, yeni icatların ortaya çıkması, medeniyet seviyesinin yükselmesi sonucunda devletlerin birbirlerine olan ihtiyaçları giderek artmıştır. Devlet içinde yaşanan ekonomi ve siyasi sorunlar devlet işlerinde istikrarsızlık ve düzensizlik yaratmıştır. Bu problemlerin takip edilip sorunların çözülmesinde ve diğer ülkelerde yaşanan tüm gelişmelerin takip edilerek öğrenilmesinde görevlendirilmek üzere iyi yetiştirilen sürekli elçi ve elçiliklere gereksinim duyulmuştur.
Bir devleti dış ilişkilerinde temsil eden en önemli kişi elçidir. Elçi gönderilmesi ve kabul edilmesi tarihte en eski çağlardan beri mevcuttur. ‘Ad Hoc Diplomasi’ adı verilmiş olan bu ziyaret, geçici olarak elçilik görevi yerine getirilmesini yani görevin tamamlandıktan sonra elçilik yapan kişinin ülkesine tekrar dönmesi şeklinde tanımlanmıştır. Milattan Sonra 15. ve 16. yy’ a kadar daimi elçilik kurumları henüz kurulmamıştır. Türklerde ise 18. Yüzyıl sonlarına doğru elçilik kurumları kurulmaya başlamıştır. Fakat bu döneme kadar elçilik yapan kişilerin kabul edilmesi ve uğurlanması esnalarında teşrifatlardan ve merasimlerden bahsedilmesi bu konuya dair önem verildiğine ve özenli bir şekilde gerçekleştiğine işaret etmektedir. Bu nedenle devletler arası gerçekleştirilen bütün protokol şartları belirli bir sistemde ve düzende gerçekleşmiştir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|