Hayatının geç döneminde ve yaşadığı bir sıkıntı sonrası yazdığı tahmin edilen ve farklı isimlerle de bilinen Kitâbü’l-Ahlâk ve’s-Siyer (Müdâvâtü’n-Nüfûs)‘da İbn Hazm (v. 456/1064), insanınönemli amacının kaygılardan kurtulmak olduğu üzerinde durmaktadır. Ona göre insan, aşırı arzu ve beklentilerden uzak durmaya çalışmalıdır; yoksa farklı kaygılar onu kuşatacaktır. Böyle olunca da insan, kaygılarından kurtulmak için çabalayacaktır. Örneğin bu durumda insan, ilmi câhil kalmak kaygısından kurtulmak için talep edecektir. Hâlbuki İbn Hazm’a göre insanın dünyada tek gayesi; âhirette kurtuluşunu sağlayacak amelleri Allah’ın rızası için işlemek olmalıdır. İlim de insan için bunu sağlamadıkça onun çeşitli kaygılarını gidermeyecek, ona faydalı olmayacak ve onun mutlu olmasına da katkıda bulunmayacaktır. O halde ilim, kendisini talep eden insan için âhirette kurtuluşuna sebep olacak sâlih bir amele vesile olmalıdır. Yoksa insan zulüm, korkaklık ve câhillik ekseninde hayatını sürdürecek; dolayısıyla da yalan ve hatta küfrün etkisi altına girecektir. İbn Hazm, açıkça; ‘insanın hayrı öğrenmesi/öğretmesi ve onunla amel etmesi farzdır’ diyerek ilmi paylaşmanın gerekliliğine ve ilim-amel ilişkisine dikkat çekmiştir. O, ilim sahiplerinin, ilimlerini aktarırken usul ve üslûba dikkat etmeleri üzerinde önemle durmuştur. Ona göre ilim sahibi insan, içerisinde yaşadığı toplumla olan ilişkilerinde de oldukça dikkatli olmalıdır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|