Atıf Sayısı
3
Görüntüleme
25
İndirme
10
Nietzsche ve çağdaş postyapısalcı düşünürler, tüm Batı düşüncesinin idealizmin ve diyalektik düşüncenin etkisi altında olduğunu öne sürmektedirler. Çağdaş postyapısalcı düşünürlerin eserlerinde Sokrates ve Platon'un ortaya koyduğu yaklaşımlar sonucunda diyalektik düşüncenin tarihte egemen olduğu iddia edilmektedir. Nietzsche ise diyalektik düşüncenin başlangıcını Sokrates öncesi dönemden başlatır ve diyalektik düşünceyi köle ahlakına bağlar. Ancak hem Nietzsche hem de çağdaş postyapısalcılar düşünce tarihine yönelttikleri eleştirilerinde farklı disiplinleri incelemeye tabi tutarlar. Böylece bu düşünürler bilginin önce egemen bakış açıları aracılığıyla toplumsal bir süreç olarak inşa edildiği ve sabitlenerek belirli çıkar gruplarının hizmetinde devam ettiğini varsayarak bilgiye erişimde alışılagelmiş egemenlik kurucu bakış açısı yerine kendi yaklaşımlarını önerirler. Bu çalışmada, Nietzcshe, Deleuze ve Guattari, Derrida ve Foucault’nun düşünceleri eleştirel bir gözle inceleme konusu yapılmıştır.
Nietzsche and contemporary post-physical thinkers suggest that all Western thought is under the influence of idealism and dialectic thought. In the works of contemporary post-physical thinkers, the approaches presented by Socrates and Platon claim that dialectic thought is dominant in history. Nietzsche began the dialectic thought from the pre-Socrates period and linked dialectic thought to slave morality. However, both Nietzsche and contemporary post-scientificists are subject to the study of different disciplines in their criticisms to the history of thought. Thus, these thinkers suggest their own approaches instead of the usual dominance founding point of view in access to information, assuming that knowledge is first built as a social process through the dominant perspectives and that it continues to serve certain interest groups by establishing it. In this study, the opinions of Nietzcshe, Deleuze and Guattari, Derrida and Foucault were criticized.
Nietzshe and contemporary poststructuralist thinkers argue that all Western thought is under the influence of idealism and dialectical thought. In the works of contemporary poststructuralist thinkers it is claimed that dialectical thought became dominant in history as a result of the approaches put forward by Socrates and Plato. Nietzsche originates the beginning ofdialectical thought in the pre-Socratic period and link dialectical thought to slave morality. However, both Nietzsche and contemporary poststructuralists re-analyze the history of thought in their works. These thinkers assume that knowledge has been first constructed as a social process through dominant perspectives and continues to be fixed and served to certain interest groups. Instead of conventional viewes in accessing knowledge, they propose their own methods. In this study, the thoughts of Nietzcshe, Deleuze and Guattari, Derrida and Foucault are analyzed critically.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
