Görme engelli bireylerde depresyon prevalansının genel nüfusa göre daha yüksek olması, bu durumun depresyon riskini artırdığını göstermektedir. İlerleyen görme keskinliği kaybının farkında olan bir kişi, depresyona yol açan güvensizlik, endişe, bağımsızlık kaybı ve sosyal işlevsellikte değişiklikler gibi duygulara sahip olabilir. Depresif belirtiler ile görme kaybının şiddeti arasındaki ilişkiyi değerlendiren çeşitli çalışmalar tutarsız sonuçlar vermiştir. Bazıları herhangi bir ilişki göstermezken, diğerleri önemli derecede görme kaybı olanlarda depresyon şiddetinin daha yüksek olduğunu bildirmiştir. Bu makalenin genel amacı, Haziran 2022 ve Temmuz 2022 tarihleri arasında İzmir Yedi İklim Özel Göz Bakım Servisi'nde yasal körlük tanısı konan hastalarda depresyon prevalansını belirlemektir. Çalışma örneklemi 41 hastadan oluşmaktadır. Depresyon düzeyi Zung ölçeği kullanılarak değerlendirilmiş ve günlük yaşam aktivitelerindeki bağımlılık derecesi Barthel indeksi kullanılarak tanımlanmıştır. Veriler bir bilgisayar veri tabanına dahil edilmek üzere anonim hale getirilmiş ve istatistiksel gizlilik korunmuştur. Veriler InfoStat istatistik yazılımı kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuçlar, İzmir Yedi İklim Hastanesi Göz Bakım Servisi hastalarında yasal körlük, bağımlılık dereceleri ve depresif belirtiler arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Sağlık çalışanlarının depresyonun erken belirti ve semptomlarını tespit etmek üzere eğitilmeleri ve böyle bir yaklaşım için gerekli araçlara sahip olmaları çok önemlidir.
Görme engelli bireylerde depresyon prevalansının genel nüfusa göre daha yüksek olması, bu durumun depresyon riskini artırdığını göstermektedir. İlerleyen görme keskinliği kaybının farkında olan bir kişi, depresyona yol açan güvensizlik, endişe, bağımsızlık kaybı ve sosyal işlevsellikte değişiklikler gibi duygulara sahip olabilir. Depresif belirtiler ile görme kaybının şiddeti arasındaki ilişkiyi değerlendiren çeşitli çalışmalar tutarsız sonuçlar vermiştir. Bazıları herhangi bir ilişki göstermezken, diğerleri önemli derecede görme kaybı olanlarda depresyon şiddetinin daha yüksek olduğunu bildirmiştir. Bu makalenin genel amacı, Haziran 2022 ve Temmuz 2022 tarihleri arasında İzmir Yedi İklim Özel Göz Bakım Servisi'nde yasal körlük tanısı konan hastalarda depresyon prevalansını belirlemektir. Çalışma örneklemi 41 hastadan oluşmaktadır. Depresyon düzeyi Zung ölçeği kullanılarak değerlendirilmiş ve günlük yaşam aktivitelerindeki bağımlılık derecesi Barthel indeksi kullanılarak tanımlanmıştır. Veriler bir bilgisayar veri tabanına dahil edilmek üzere anonim hale getirilmiş ve istatistiksel gizlilik korunmuştur. Veriler InfoStat istatistik yazılımı kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuçlar, İzmir Yedi İklim Hastanesi Göz Bakım Servisi hastalarında yasal körlük, bağımlılık dereceleri ve depresif belirtiler arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Sağlık çalışanlarının depresyonun erken belirti ve semptomlarını tespit etmek üzere eğitilmeleri ve böyle bir yaklaşım için gerekli araçlara sahip olmaları çok önemlidir.
The fact that the prevalence of depression in people with visual disabilities is higher than in the general population indicates that this condition increases the risk of depression. A person who is aware of the loss of progressive vision sharpness may have feelings such as uncertainty, anxiety, loss of independence and changes in social functionality that lead to depression. A variety of studies that assessed the relationship between depressive symptoms and the severity of vision loss have given uncohered results. While some do not show any relationship, others have
Field : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|