19. yüzyılda Osmanlı’da kadının toplum içindeki yeri, Tanzimat Dönemi ile başlayan modernleşme çabalarıyla birlikte tartışılmaya başlanmıştır. Batılılaşma döneminde, Osmanlı’nın erkek egemen aydın sınıfı tarafından modernleşme hareketi içinde kadına önemli görevler biçilmiştir. Ancak devletin ve dönemin aydınlarının kadın meselesine yaklaşımı ıslahatçı olduğu kadar muhafazakâr da olan, ikili ve çelişkili bir tutum niteliği taşımaktadır. Bu zihniyetle kadınların haklarından çok görevleri üzerinde durulmuş ve toplumsal hayata katılımları sınırlandırılmıştır. 19. yüzyılda Batı etkisinde gelişen Osmanlı resim sanatında, sanatçılar kadın figürlerine resimlerinde yer vermişler ve dönemin kadına bakış açısını önemli ölçüde yansıtmışlardır. Meşrutiyet’le birlikte özellikle üst sınıfa mensup kentli kadınların hayatında belirginleşmeye başlayan değişimler, bu kadınların yeni yaşam tarzı, Avrupai giyim kuşam tercihleri ve kamusal alanla ilişkileri, Osmanlı sanatçılarının resimlerinden izlenebilmektedir. Dönemin sanat merkezi olarak tanımlanan Paris kentinin kültür sanat ortamıyla doğrudan ya da dolaylı olarak iletişim ve etkileşim halinde olan bu sanatçılar, resimlerindeki kadın imgelerini, Fransız İzlenimcileri’nin konu repertuarlarında bulunan kadınlık mekânlarına yerleştirmişlerdir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|