Nehir vadileriyle bölünmüş Karadeniz, sahillerinden başlayarak yaylalarına kadar uzanan bir coğrafyada sosyal ve ekonomik bir bütünlük arz eder. Konar-göçer Türk yaşam biçiminin en önemli unsurlarından olan yaylalar, bu yaşam biçiminin kısmen hayat bulduğu mekânları olarak görülmüş ve o oranda tarihin ilgi alanına girmiştir. Bir kaç asır boyunca klasik Osmanlı düzeninin bir parçası olan yaylalar, on dokuzuncu yüzyılda çeşitli değişim ve dönüşümler geçirmiştir. Karadeniz’in uluslararası ticarete açılması, sahillerde yaşanan kentleşme, iç ve dış göçler, âyan nüfuzu gibi Osmanlı Devleti’nin maruz kaldığı sosyal, ekonomik ve siyasi gelişmeler bulanık bir mülkiyet alanı haline gelen yaylalar üzerine yaşanan tartışmaları daha da alevlendirmiştir. Doğu Karadeniz’in yaylaları özellikle de Gümüşhane ve Trabzon arasında anlaşmazlık konusu olmuştur. Bu araştırma, on dokuzuncu yüzyılda genelde Doğu Karadeniz, özelde Gümüşhane ve Trabzon arasında yaşanan anlaşmazlıkların tarihi arka planını ortaya koymayı hedeflemektedir.
The Black Sea, divided by the river valleys, provides social and economic integrity in a geography ranging from its shores to its shores. The rivers, which are one of the most important elements of the Turkish way of life, have been seen as the places where this way of life is partly found life and have so entered the area of interest of history. Thro
Alan : Güzel Sanatlar; Mimarlık, Planlama ve Tasarım; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|