Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 2
 Görüntüleme 27
 İndirme 1
Orta Çağ’da Batı Dünyasında Otoritenin Sorunsallığı Tarihi ve Felsefi Bir Çözümleme
2017
Dergi:  
Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Yazar:  
Özet:

Orta Çağ, V. asırdan XV. asra kadar uzanan bin yıllık süreyi kapsamaktadır. Batı Roma İmparatorluğu, Cermenler tarafından işgal edildikten sonra Batı'nın Latin kesiminde otorite boşluğu oluşmuştur. Bunun doğal sonucu olarak, feodalizm ortaya çıkmış ve siyasi otorite parsellenmiştir. Senyörler, birtakım sorumlulukları yerine getirme koşuluyla kont, dük ya da kraldan fief sözleşmesiyle aldıkları toprakları, vassallarına işletmişlerdir. Vassallar ise kendilerine tevdi edilen topraklarda serfleri çalıştırmışlardır. Bu toprak sistemi, her senyörü egemenliği altındaki topraklar üzerinde yerel bir güç haline getirmiştir. Orta Çağ boyunca Kilise'nin siyasi tutumu, farklı düzeylerde etkili olmuştur. Kilise, Roma İmparatorluğu'nun pagan döneminde siyasi meselelere müdahil olmamış ve kendi iç işleyişiyle ilgilenmiştir. Kurumsallaşmasını tamamlayınca otorite haline gelmiş ve siyasi alana da müdahale etmeye başlamıştır. Kilise, Orta Çağ'ın başlangıcında ruhanî ve dünyevî otoritenin iki ayrı bağımsız güç olarak, kendi alanlarında yetki sahibi olduklarını benimsemiştir. V. asırdan sonra ise ruhanî otoritenin siyasi otoriteden üstün olduğu anlayışı hâkim olmaya başlamıştır. Patristik dönem düşünürleri, bu anlayışın oluşmasına ve gelişmesine önemli katkılar sunmuşlardır. Skolastik dönem düşünürleri de, ikili otorite anlayışı üzerinden hareket etmişler ve görüşlerini teolojik argümanlardan çok akılla temellendirmeye çalışmışlardır. Skolastik dönemin ilk düşünürleri, ruhanî otoritenin üstün olması gerektiğini belirtirken, o dönemin son düşünürleri ise hem siyasi otoritenin üstün olmasını hem de halkın iradesine dayanmasını vurgulamışlardır. 

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler








Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 214
Atıf : 178
2023 Impact/Etki : 0.074
Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi