1980 sonrasında Türk edebiyatında da ilk örneklerini vermeye başlayan Yeraltı Edebiyatı, 2000’lerin sonunda önemli bir çıkış yakalamıştır. Türkiye’de daha çok Metin Kaçan’ın Ağır Roman adlı eseriyle başladığı kabul edilen Yeraltı Edebiyatı, pek çok okur tarafından da ilgiyle takip edilmiş ve bu durum Yeraltı Edebiyatı ürünlerinin sayısının artmasına neden olmuştur. Belirli yayınevlerinin önderliğinde Türkiye’de Yeraltı Edebiyatı, genelde kötücülü, alt-kültürü, tekinsizi görünür hale getirmiştir. Yeraltı Edebiyatı, bu sayılan unsurları edebî eserler üzerinden görünür hale getirirken dilsel şiddeti de benimsemekten kaçınmamıştır. Genel hatlarıyla bu unsurlar üzerinden şekillenen ve gelişen Yeraltı Edebiyatı, kendine özgü bir okur kitlesi de edinmiştir. İlk öykü kitabı Hanene Ay Doğacak’la başlayan Şebnem İşigüzel’in yazarlık serüveninin önemli bir kısmı Yeraltı Edebiyatı çerçevesi içerisinde değerlendirilebilir. Nitekim bu edebiyatın güçlü kadın yazarlarından biri olarak sayılan Şebnem İşigüzel’in 2004’te yayımlanan Çöplük isimli romanı içerik düzleminde ele alındığında Yeraltı Edebiyatı’nın hemen hemen bütün özelliklerini taşımaktadır. Çünkü bu roman, kötülüğü, şiddeti, toplum dışında kalmışları, çöplüğü, yeraltı inini, alt-kültürleri, yabancılaşmayı, sapkınlıkları, tekinsizliği ve karamsarlığı anlatarak Yeraltı Edebiyatı’nın dikkat çekici bir örneği olmayı başarmıştır. Bu saptamalardan hareketle bu çalışmada, Yeraltı Edebiyatı’nın Çöplük romanındaki izleri ve bu izlerin kadın üzerinde gösterimi ele alınmıştır. Buna dayanarak, alt-kültür ve kadın, kötülük ve kadın, yabancılaşma ve kadın başlıkları altında kadının yeraltındaki yeri de ortaya konulmuştur.
Underground literature, which began to give its first examples in Turkish literature after 1980, has captured a significant outcome in the late 2000s. In Turkey, the underground literature, which is recognized as much as the work of Metin Kaçan's heavy novel begins, has been followed with interest by many readers, and this has led to the increase in the number of underground literature products. Under the leadership of certain publishers, underground literature in Turkey has made it commonly malicious, sub-cultural, unknown. The subterranean literature has not escaped from adopting linguistic violence while making these counted elements visible through literary works. The subterranean literature, formed and developed through these elements with its general lines, has also gained a unique audience of readers. The first book of the story begins with Hane Moon Birth, a significant part of Shebnem İşigüzel's literary work can be evaluated within the framework of Underground Literature. In fact, the novel Shebnem İşigüzel, which was considered one of the powerful female writers of this literature, published in 2004 with the name “The Waste” is discussed in the content level and carries almost all the characteristics of Underground Literature. Because this novel has managed to be a remarkable example of underground literature by telling about evil, violence, those left out of society, the waste, the sub-cultures, the alienation, the distortions, the inequality and the misery. From these findings, in this study, the traces of the Underground Literature in the Waste novel and the display of these traces on the woman were discussed. Based on this, the sub-cultural and female, the bad and female, the foreignization and female headlines also revealed the underground place of the female.
Alan : Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|