Türk edebiyatı tezkire geleneği içerisinde 16. yüzyıl tezkirecilerinden Latîfî, (ö. 1582) Tezkiretü’ş-Şuarâ ve Tabsıratu’n-Nuzemâ isimli tezkiresiyle bu alanda önemli bir yer edinmiştir. Klasik tezkire geleneğinin özelliklerini sergileyen Latîfî, şairler hakkında objektif değerlendirmelerde bulunması açısından da dikkate değerdir. İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal tarafından tezkire geleneğinin son örneklerinden biri olarak sayılan Son Asır Türk Şairleri adlı eser de Klasik tezkire anlayışını sergilemesinin yanı sıra modern biyografi anlayışına yaklaşması açısından önemlidir. Bu iki eserden hareketle tezkire ve biyografi türünün hemen hemen aynı amaca hizmet ettikleri görülmektedir. Bu iki tür arasında kişileri ele alış, içerik ve şekil yönünden farklılıkların olması iki türü birbirinden ayıranönemli noktalardır. Bu makalede tezkire ve biyografi türü hakkında bilgi verilerek Latîfî Tezkiresi ile Son Asır Türk Şairleri isimli eser kısaca tanıtıldıktan sonra bu iki eser içerik, yöntem, dil ve üslup açısından mukayese edilmiştir. İki eserin farklarına ve benzer yönlerine, günümüz okuyucusunun dikkati çekilmeye çalışılmıştır. Her iki eser de devrinde büyük rağbet görmesine rağmen aynı zamanda eleştiri oklarından kurtulamamıştır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|