Bölgesel kalkınma ile ilgili olarak ülkeler son yirmi yıllık süreçte yeni bir model arayışı içerisine girmişler ve kalkınmanın unsuru olarak inovasyonu ve bilgiyi ön plana çıkartan çalışma‐ lar yapmışlardır. Günümüzde emek ve sermaye gibi gelenekselleşmiş üretim faktörleri yerine, bilginin öneminin daha da arttığı ve üretim sürecine yoğun olarak girdiği düşünsel bir dönü‐ şüm yaşanmıştır. Bir ülke açısından gelişmişliğin ölçüsü, bilim ve teknolojiye verilen önemle yakından ilişkilidir. Bu noktada Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) içerisinde Araştırma‐Geliştirme (Ar‐Ge) harcamalarına ayrılan pay büyük bir önem arz etmektedir. Nitekim literatürde bu oranın %2’den fazla olması ülkenin gelişmişliği‐ nin önemli bir ölçüsü olarak kabul edilmektedir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan “Temel Bilim ve Teknoloji Göstergeleri 2009/2” raporuna göre, Ar‐Ge harcamalarının 2008 yılı OECD ortalaması yakla‐ şık 30 milyar dolar iken, Avrupa Birliği (AB) ortalaması 10 milyar dolardır. Söz konusu yılda Türkiye’de bu rakam 7 milyar dolar ile hem OECD, hem de AB ortalamasının altındadır. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2009‐2010 Küresel Rekabet Endeksi raporunda Türkiye inovasyon göstergesi bakımından dün‐ yada 69. sırada yer alırken; ABD, Almanya, Kore, Japonya, Singapur ve Çin ise aynı gösterge bakımından üst sıralarda bulunmaktadır
With regard to regional development, the countries have entered into the search for a new model over the past twenty years, and they have done work to bring innovation and knowledge to the forefront as an element of development. Nowadays, instead of traditional production factors such as labour and capital, there has been a mental turning where the importance of knowledge increases and the production process is intensely involved. The measurement of development in a country is closely related to the importance given to science and technology. In this point, the share of the research-development (R&D) spending in the purely domestic (GDP) has a great importance. In literature, more than 2% of this percentage is considered to be an important measure of the country’s development. According to the OECD’s “Basic Science and Technology Indicators 2009/2” report, the OECD’s 2008 average for R&D spending is approximately $30 billion, while the EU’s average is $10 billion. This figure in Turkey is below the OECD and the EU average with $7 billion in the year. In the 2009-2010 Global Competition Index report prepared by the World Economic Forum, Turkey is ranked 59th in terms of innovation, while the United States, Germany, Korea, Japan, Singapore and China are ranked top in terms of the same index.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|