Türkiye’nin tarafı olduğu ikili ve çok taraflı ekonomik ticari anlaşmaları küresel ve bölgesel çabalar olarak ikiye ayrılabilir. Küresel çabalar olarak Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) ve sonra kurulan Dünya Ticaret Örgütü (WTO) iken bölgesel çabalarda ise Tercihli Ticaret Anlaşmaları (TTA), Gümrük Birliği (GB) ve son dönemde yaygın olarak kullanılan Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) dış ticaretin serbestleşmesi çabalarını temsil etmektedir. Türkiye 1980 yıllarından itibaren ihracata dayalı büyüme modelini benimseyerek hem küresel boyutta hem de bölgesel çabaların içerisinde yer almıştır. Türkiye Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) iki amaçla yapıldığı görülmektedir. Bunlardan birincisi yerli ürünlerin satılarak yeni pazarlar keşfetmek ve dış ticarette çeşitlendirmeye gitmektedir. İkinci neden ise Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin (AB) Gümrük Birliği’ne (GB) dahil olması nedeni ile Avrupa Birliği’nin (AB) dış ticaret politikasına uyma yükümlülüğüdür. Bölgesel çabalar içerisinde yer alan Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) başta EFTA, NAFTA, FTAA, ASEAN, SADC, TPP, TTIP ve APEC’dir. Serbest Ticaret Anlaşmalarının (STA) yaygın olarak tercih edilmesinin nedenleri, STA’ların ülkeler arasındaki ticaretin serbestleştirilmesi için bir araç olarak görülmesidir. GATT ve WTO’nun ticaret anlaşmalarında yetersiz kalması nedeniyle STA’ların ülkelerin dış ticaret hacminde arttırıcı etkisi olmuştur. Bu çalışmada Türkiye’nin imzalamış olduğu ticaret anlaşmalarının ülkeye yapmış olduğu katkılar ve bu katkıların sayısal veriler analiz edilmesi amaçlanmıştır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|