Doğrudan gözetimli tedavi (DGT) tüberküloz hastasının ilaçlarını bir gözetmen eşliğinde kullanması ve bunun kayda alınması şeklinde uygulanan bir tedavi yaklaşımıdır. Bu tedavi yaklaşımı, tüm tüberküloz hastalarının tedaviye uyumsuz olabileceği ön kabulüne dayanmaktadır. DGT’nin amacı, tedavinin düzenli ve eksiksiz bitirilmesini sağlayarak tüberküloz insidansını azaltmak, ilaç direnci gelişmesine engel olmaktır. Bu nedenle dünya da ve ülkemizde tüberküloz tedavisi için bir strateji olarak benimsenmiştir ve uygulanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, DGT uygulamasının temelinde bulunan dayatmanın, toplum yararını öne alarak, hastaların özerkliğine saygı ilkesinin ihlal edilmesine yol açtığını, bu değersel seçimin doğru olmadığını kanıtlamaktır. Tüberküloz gibi bulaşıcı olan bir hastalıkta, tıp etiğinin temel ilkelerinden olan yarar sağlama ve özerkliğe saygı ilkeleri arasında karşılaşılan ikileme, etik açıdan daha az değer harcayan ve daha fazla değeri koruyan bir çözüm sunulmaya çalışılacaktır. Tüberküloz kontrolünde DGT olmazsa olmaz bir tedavi yaklaşımı değildir. Hastanın ilacını kullanma şeklini ya da DGT yapılmasına onay veriyorsa gözetimini yapacak kişiyi belirleme hakkı, özerkliğe saygı ilkesinin gereğidir. Özerkliğe saygı; insan haklarının, dolayısıyla da hasta haklarının temel öğesidir. DGT uygulaması yapılırken hastalardan mutlaka onam alınmalıdır. Bu onam alınırken hastanın kültürel değerleri göz önünde tutulmalı, dayatma, zorlama olmamalı; gönüllülük temel alınmalıdır. Tedavi başarısını artırmada sosyal belirleyici ölçütleri düzeltmek, hastalık ve tedavisi hakkında ayrıntılı bilgilendirme yapmak DGT’den daha önemli ve etkilidir ve geri plana itilmemelidir. DGT’de öne alınan yarar sağlama ilkesi nedeniyle özerkliğe saygı ilkesi gözardı edilmemeli, bazı özelliklere sahip hastalar dışında DGT dayatılmamalıdır.
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|