Görüntüleme
1
Amaç: Bu çalışmada yüksek riskli gebeler ve hastanede yatan kadınların gebelik ve anneliğe uyum düzeyleri ile yüksek riskli gebelik deneyimlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma, kesitsel ve nitel araştırma desenlerini içeren karma yöntemli bir araştırma türüdür. Araştırmanın nicel bölümü riskli gebelik tanısı ile hastaneye yatırılan 111 kadın ile, nitel bölümü ise 15 kadın ile yapılmıştır. Nicel veriler, Kişisel Bilgi Formu ve Prenatal Kendini Değerlendirme Ölçeği (PKDÖ) kullanılarak toplanmıştır. Nitel veriler derinlemesine yüz yüze görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen nicel veriler SPSS 25.0 programı kullanılarak, nitel veriler ise Colaizzi'nin yedi aşamalı içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Bulgu: Katılımcıların yaş ortalaması 26± 6,1; tamamı evli olup, %90,1'i çekirdek aile yapısına sahiptir. Doğum Öncesi Kendini Değerlendirme Anketi puanı 180,1 ± 14,8 (79-316) olarak bulundu. Sosyal güvence durumu, kendisinin ve bebeğinin sağlığı hakkındaki düşünceleri (U:490; p:0,011), Annesi (U:490,5; p: 0,007) ve eşiyle ilişki düzeyi (U:480,5; p:0,008) ) alt boyutlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Nitel araştırmanın sonuçları, kadınların yüksek riskli gebelik teşhisi konulduktan sonra döngüsel bir fedakarlık ve mücadele dönemi yaşadıklarını göstermiştir. Verilerin analizi sonucunda dört ana tema ve sekiz alt tema belirlenmiştir. Sonuç: Kadınların yüksek riskli gebelik deneyimlerini anlamak, gebeliğe ve anneliğe uyumlarını etkileyen faktörleri analiz etmek hemşirelerin doğru ve uygun bakım uygulamalarını gerçekleştirmelerini sağlamaktadır. Ayrıca kadınların yüksek riskli gebelik deneyimi, eşleri, aile üyeleri ve sağlık profesyonelleri tarafından karşılanacak sosyal destek ihtiyacını da beraberinde getirmektedir.
Purpose: This study aims to evaluate high-risk pregnant and hospitalized women’s adaptation levels to pregnancy and motherhood and their experiences of high-risk pregnancy. Methods: The research is a mixed method research type that includes cross-sectional and qualitative research designs. The quantitative part of the study was conducted with 111 women hospitalized with the diagnosis of risky pregnancy, and the qualitative part was conducted with 15 women. Quantitative data were collected using the Personal Information Form and the Prenatal Self-Assessment Questionnaire (PSEQ). Qualitative data were collected through in-depth face-to-face interviews. Quantitative data from the research were evaluated using the SPSS 25.0 program, and Qualitative data were assessed with Colaizzi's seven-step content analysis method. Finding: The mean age of the participants was 26± 6,1, all of them were married, and 90.1% had a nuclear family structure. The prenatal Self-Assessment Questionnaire means the score was found to be 180.1 ± 14.8 (79-316). Social security status, thoughts about her and her baby's health (U: 490; p:0.011), The level of her relationship with her mother (U:490.5; p: 0.007), and her husband (U:480.5; p: 0.008) A statistically significant association was found between the sub-dimensions. Results of the qualitative research showed that women experience a cyclical period of sacrifice and struggle following their diagnosis of high-risk pregnancy. Through data analysis, four main themes and eight sub-themes were identified. Conclusion: Understanding women’s experiences through a high-risk pregnancy and analyzing the factors that affect their adaptation to pregnancy and motherhood enable nurses to employ the right and appropriate care practices. Furthermore, women’s experience of high-risk pregnancy brings the need for social support to be met by their spouses, family members, and health professionals.
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
