İslâm’da içkinin haram kılınıp yasaklanması makâsıd-ı şerîa olarak bilinen dinin, canın, malın, aklın ve neslin korunmasına dair temel ilkelerden aklın korunması esasına dayanır. Bu beş ilke hukukta bir ortak değer olarak kamu yararına da temel teşkil eder. Fıkıhta gelenek içerisinde içki içene verilecek cezanın had cezası olduğuna dair genel bir eğilim olmakla birlikte bunu kamu yararı kapsamında ta‘zir cezası olarak değerlendiren alimlerin sayısı da azımsanmayacak derecededir. Bu çalışmada hem İslam Dünyası hem de Batı Dünyasında içkinin yasaklanması ve yasağın korunması noktasında ortaya konulan hukukî yaptırımlara dair uygulamalar karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır. Başta dört halife dönemi olmak üzere ilerleyen tarihi süreçte içki yasağını ihlal edenlere dönük yaptırımlar farklılık arz etse de bunların kamu yararı ortak paydasında birleştiği müşahede edilmektedir. Osmanlı Ceza hukukunda içki içenlere tatbik edilecek cezalar da kamu yararı eksenlidir. Diğer taraftan günümüz bazı İslâm ülkelerinde içki içenlere verilen cezalarla ilgili son zamanlarda yapılan farklı düzenlemelerde kamu yararının gözetildiği görülmektedir. Batı ülkelerine gelince ABD ve İsveç içki konusundaki politikaları ile diğerlerinden ayrışır. ABD’nin içki konusundaki politikası bilindiğinden dolayı bu araştırmada İsveç özgün bir örnek olarak biraz daha ayrıntılı ele alınmıştır.
Drinking wine is mentioned in the Holy Quran as a crime and a sin and it is strictly prohibited. In this respect, it is one of the hudud crimes, but since the penalty for it is not specified in the Quran, there is no certainty in terms of the hadd penalty.
Field : İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|