Osmanlı padişahlarının kutsal topraklara ilgileri, Hicaz’ın Osmanlı topraklarına dahil edilmesinden çok daha önce Sultan I. Bayezid (1389-1402) dönemine kadar gider. Hicaz, Sultan I. Selim (1512-1520) zamanında 1517 senesinde Osmanlı Devleti’ne dahil olmuştur. Osmanlı padişahları Hicaz’ın Osmanlı Devleti’ne katılmasından sonra bu kutsal beldelerin imarı başta olmak üzere pek çok mesele ile ilgilenmişlerdir. Kanûnî Sultan Süleyman (1520-1566) zamanı Hicaz’da imar faaliyetlerinin dikkat çektiği bir dönemdir. Sultan Süleyman Kâbe’nin tamiri başta olmak üzere Mekke’de önemli bayındırlık hizmetlerine imza atmıştır. Mekke’de inşa edilen Süleymaniye medreseleri de bunlardan birisidir. Süleymaniye medreseleri Kanûnî döneminin büyük mimarı olan Sinan’ın projelerindendir. Bu medreselerin en önemli özelliği, Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli medreseleri olarak yapılmasıdır. Burada ders veren müderrislerin aynı zamanda kadılık, müftülük ve şeyhülharemlik gibi vazifeler aldığı da görülmektedir. Ancak bu medreseler 13./19. yüzyılda aslî fonksiyonlarını kaybetmişler ve medreselerin binalarında bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerde, dört medresenin, aslî fonksiyonu olan eğitim dışında kullanıldığı ve bazı yerlerde bina ilaveleri olduğu görülmektedir. Bu değişim, tavaf alanını genişletme gerekçesi ile medreselerin tamamen ortadan kaldırıldığı döneme kadar sürmüştür. Bu makalede Süleymaniye medreselerinin inşa süreci, daha sonra geçirdiği değişimler ve biyografilerine ulaşılabilen müderrisler ele alınmaktadır. Dönem değişikliklerine paralel olarak önemli âlimlerin burada dersler vermiş olmaları da dikkate alındığında hocaların bilhassa Mekke ilim hayatına önemli katkılar sağladığı ve entelektüel-akademik bir ortamın varlığını muhafaza eden bir kurumsal yapı olduğu anlaşılmaktadır.
The interest of the Ottoman sultans in the holy lands goes back to the reign of Sultan Bayezid I, long before the Ḥijāz was included in the Ottoman lands. These lands were included in the Ottoman Empire in 1517 during the reign of Sultan Selim I (1512-1520). Ottoman sultans dealt with many issues, especially the reconstruction of these holy cities, after the Ḥijāz joined the Ottoman Empire. The Magnificent Süleyman had done important public works in Mecca, mainly the repair of the Kaʿba during his reign. Suleymaniye madrasas built in Mecca are one of them. Suleymaniye madrasas are the projects of Sinan, the great architect of the Ḳānūnī period. The most important feature of these madrasas is that they are made as Ḥanafī, Mālikī, Shāfiʿī and Ḥanbalī madrasas. It is also seen that the professor who teach here had taken important positions in public services such as judge, muftī and shaikh al-Ḥaram. Some important scholars of the period also gave lectures here. However, these madrasas lost their essential functions in the 13th/19th century. Some changes had been made in the buildings of the madrasas. In this article, the changes that Suleymaniye madrasas had undergone since the construction process and the professors whose biographies can be accessed are discussed. Considering the fact that important scholars gave lectures here in parallel with the periodic changes, it is understood that an institutional structure that made significant contributions to the intellectual and scientific life of Mecca and preserves the existence of an intellectual-academic environment.
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|