1788 ile 1822 yılları arasında Yanya Valisi olan Ali Paşa kendisi için Epir, Teselya ve Güney Arnavutluk topraklarının büyük bir kısmında son derece güçlü bir egemenlik alanı oluşturmuştu. Dönemin koşullarına en iyi şekilde uyum sağlama becerisine sahip siyasi bir aktör olarak, kendi bölgesinde Osmanlı iktidarına paralel bir güç oluşturmuş ve “devlet içinde devlet” gibi hareket etmiştir. Bu açıdan bakıldığında o, bir validen çok daha fazlasıdır. Böylesine güçlü bir egemenliğin Osmanlı yönetimi tarafından kabul edilmesi mümkün olmayacağından gelinen nokta merkezi yönetim tarafından isyan olarak görülmüştür. Ali Paşa, kendi egemenlik mücadelesi olarak gördüğü bu süreçte çeşitli gruplarla işbirliğine gitmiş ve bu çerçevede bir Arnavut-Yunan ittifakı meydana gelmiştir. İsyanın ilk safhalarında Osmanlı Devleti’ne karşı Ali Paşa’nın yanında yer alan müttefik Yunanların asıl amacı Ali Paşa’nın istikbalinden ziyade Yunan bağımsızlığının kazanılmasıdır. Ancak bu gerçek niyet Yunan isyanı başlayana dek gizli tutulmuştur. Osmanlı yönetim güçlerinin Ali Paşa ile meşgul olduğu bu süreç, Yunan isyanı için uygun bir ortam yaratmış ve 1821’de harekete geçilmiştir. İsyan ile birlikte Arnavut- Yunan ittifakı da çözülmüş ve Paşa’nın yanında yer alan Yunanlar, isyancıların saflarına geçmeye başlamıştır. “Ali Paşalılar” olarak adlandırılan bu kimseler, daha sonra büyük ölçüde yeni kurulacak olan Yunan Devleti’nin de askeri ve idari kadrolarını oluşturacaktır.
Between 1788 and 1822, Ali Pasha, who was Yanya Governor, formed for himself an extremely strong sovereignty in Epir, Teselia and much of the territories of Southern Albania. As a political actor with the best ability to adapt to the conditions of the period, he formed a power parallel to the Ottoman power in his territory and acted as "state within the state". From this point of view, he is much more than a governor. The point that said that such a strong sovereignty would not be possible to be accepted by the Ottoman government was seen as a rebellion by the central government. Ali Pasha, in this process he sees as his own struggle for sovereignty, cooperated with various groups, and in this framework a Albanian-Greek alliance was formed. In the early stages of the rebellion, the main goal of the allied Greeks, who were on the side of Ali Pasha against the Ottoman State, was to gain Greek independence rather than the stability of Ali Pasha. But this real intention was hidden until the beginning of the Greek rebellion. This process in which the Ottoman ruling forces engaged with Ali Pasha created a suitable environment for the Greek rebellion and was initiated in 1821. With the rebellion, the Alliance between Albania and Greece was dissolved, and the Greeks, who were next to Pasha, began to move into the rebellion lines. These people, called the "Ali Pasha" will then form the military and administrative personnel of the Greek state, which will be largely newly established.
Alan : Filoloji; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|