Kökeni itibariyle “liyakat” kelimesi Türkçeye, Arapça “layık” kelimesinden gelmiştir. Sözlüklerde liyakatin karşılığı olarak ehliyet, kifayet gibi mânâlar verilmektedir. Esas itibariyle bir işe alımda liyakat ise bir görev veya işin, o işi hak edene, ehline verilmesini ifade etmektedir. Batıdaki liyakat kavramının karşılığı ise, özellikle Amerika’daki yağma sistemine tepki olarak ortaya çıkmış, “merit” kavramı ve meritokrasi sistemi ile kendine yer bulmaktadır. Kamusal alanda devletin vatandaşları ile direk muhatap olmasını sağlayan kılcal damarları, özellikle vatandaşla direk temasa geçen memurlardır. Bunların dışında siyasi otoritenin kararlarının uygulanabilirliği, yapılmak istenenlerin teknik boyutuyla imkân dahilinde olup olmadığının değerlendirilmesi gibi asıl yapılmak istenenlerin denetlenmesi için, tabiri caizse, işin mutfağında olanlar ise Türkiye’de kariyer meslek olarak adlandırılan meslek gruplarıdır. Demokrasinin varlığını tahsis ettiği siyasi otoriteler değişse dahi, devlette işleyişin sistemli ve temel bir politikaya dayanarak devamlılığını sağlayan söz konusu meslek gruplarıdır. Dolayısıyla bu meslek gruplarının siyasi, karizmatik ve popülarite gibi toplumsal olgulara haiz olmalarından ziyade, gerçek anlamda yapmakla yükümlü oldukları işlerde ne derecede ehil oldukları esas sorun alanını teşkil etmektedir. Basit bir misalle belirtilecek olursa, devlet eliyle çok yüksek nitelikli bir cihazın yapılması gerekliliği doğduğunda, siyasi otoritenin kararlılığı, verilecek talimatın muhatabının yetkinliğini geçemez. Aynı şekilde toplumda kavramsal çerçevesi oluşturulması gereken bir mefhumun kitlelere açıklanması için siyasi otoritenin söylemleri; gerek akademik, gerek mevzuat bağlamında yine muhataplarının yetkinliğiyle başarıya ulaşabilecektir. Değişken siyasi otoritelerin, insan odaklı olmasından mütevellit geçiciliği, kamu sektöründe teknik ve kavramsal çerçeve bütünlüğünü oluşturacak organizasyondan daha mühim değildir. Devlet, doğru ve yetkin işleyen bir işgücüne ve mekanizmaya sahip olmalıdır. Bu fonksiyonların yerine getirilmesi yükü ise siyasetçilerin yanında kamudaki kariyer mesleklere sahip olanların sorumluluğundadır. Bu çalışmada söz konusu seçkin kariyer mesleklere ulaşırken adayların hangi aşamalardan geçtikleri ve söz konusu mesleğe ait unvanı alıncaya dek gerçek anlamda bir liyakate, ehliyete sahip olup olmadıkları, yeterli bir ehliyete haiz olmadıkları ön kabulünde nitel araştırma yöntemlerinin içerik ve betimsel analiz yöntemlerinin birlikte kullanılmasıyla incelenecektir. Bu noktada mesleklere girişte mevzuat verileri (mevcut işe giriş yöntemleri) ve halihazırda o meslekte bulunanlar ile yapılan görüşmelerden elde edilen veriler kullanılacaktır. Bunun için kamu sektöründeki seçkin kariyer meslek grupları evreninden genel devlet işleyişinde kilit noktalarda bulunduğu öngörülen 5 adet meslek ve o mesleğe giriş süreçleri incelenmiştir. Bunlar, toplumda aydın kişi vasfa sahip olmada ilk aşamayı teşkil eden üniversitede araştırma görevliliği, Maliye Bakanlığı’nda devletin vergi gelirlerini tahsiste ve denetlemedeki rolü itibariyle vergi müfettişliği, vatandaşların çalışma haklarını tesis bakımından emek arz ve talebinin buluşturulması görevi açısından iş müfettişliği, yargı kanadında devletin adaleti tesisi adına idari hukukta idari yargı hakimliği, özellikle Türkiye gibi ülkelerde usulsüz işlemlerin yoğunlukta olduğu bir alan olarak görülmesi bakımından gümrük ve ticaret müfettişliği mesleğidir. Çalışmanın son kısmında, Türk kamu sektöründe kariyer mesleklere girişlerin karşılaştırılması yapılarak, mevcut sorunlara, liyakat açmazı meselesine ve çözüm önerilerine yer verilmiştir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|