Özet:

Kültür, bir toplumda yüzyıllar boyunca biriken ortak değerler bütünüdür. Bu birikimle, bir toplumu oluşturan bireylerin gelenek, görenek ve alışkanlıklarıyla herhangi bir toplumsal olaydan etkilenmeleri ve geliştirmiş oldukları ortak duygu kastedilmektedir. Siyasal kültür ise, siyasal alanda toplumların kabullendiği değerleri, gelenekleri, siyasal tecrübeleri, devleti algılama biçimleri, siyasal alanda biçilen görevleri bütünleştiren bir kavramdır. Siyasi kültür kavramı, içinde yaşadığımız toplumda siyasal sisteme ve siyasal hayata ilişkin duygu, düşünce ve tutumlarımızın ortaya çıkardığı bir sonuç olmakla birlikte, toplumdan topluma farklılıklar da gösterebilmektedir. Benzer şekilde, halkın yönetimi olarak kavramsallaştırılan demokrasinin uygulanışı da ülkeden ülkeye farklılık arz etmektedir. Bazı ülkelerde demokrasi bütün kurumlarıyla var olabilirken, bazılarında ise hiçbir varlık gösterememektedir. Demokrasinin bu şekilde ülkeden ülkeye farklılık göstermesinde o ülkelerin gelenekleri, siyasal sistemleri ve siyasal kurumları büyük rol oynamaktadır. Bir toplumun herhangi bir siyasi ve toplumsal olay karşısında nasıl bir tavır alacağını ve nasıl tepki vereceğini bilmek o toplumun önceliklerini tanımakla mümkündür. Toplumun öncelikleri ise geleneklerden, tecrübelerden, alışkanlıklardan oluşarak nesillerden nesillere aktarılan kültürle belirlenmektedir. Bir ülkenin sahip olduğu devlet yapısı, siyasal kurumlar ve toplumsal düzey demokrasinin gelişmesinde ve içselleştirilmesinde büyük bir öneme sahiptir. Türkiye’nin demokratikleşme çabaları ve demokrasinin gelişim sürecine siyasal kültürün doğrudan etki ettiği söylenebilir. Bu çalışmada, siyasal kültür kavramı açıklanacak ve demokrasinin gelişimi üzerinde siyasal kültürün etkileri ortaya konularak, Türkiye’deki demokrasi süreci siyasal kültür bağlamında değerlendirilecektir.   

Anahtar Kelimeler: