Bu araştırmanın amacını üniversite öğrencilerinin etkileşim kaygısı düzeylerinin kişilik özelliklerine ve sosyal medya kullanım süresine göre incelenmesi oluşturmaktadır. Araştırmaya bir devlet üniversitesinde öğrenim gören 156’sı erkek, 490’ı kadın olmak üzere 646 öğrenci gönüllü katılım sağlamıştır. Araştırmada verilerin toplanması amacıyla Etkileşim Kaygısı Ölçeği ve Beş Faktör Kişilik Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde korelasyon analizi, çoklu regresyon analizi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Araştırma sonucunda dışadönüklük, nörotiklik ve deneyime açıklık kişilik özelliklerinin üniversite öğrencilerinin etkileşim kaygısını anlamlı düzeyde yordadığı bulunmuştur. Dışadönüklük ve deneyime açıklık kişilik özellikleri arttıkça, etkileşim kaygısı azalmakta, nörotiklik kişilik özellikleri arttıkça etkileşim kaygısı artmaktadır. Regresyon katsayısına göre yordayıcı değişkenlerin etkileşim kaygısı üzerindeki önem sırası ise; dışadönüklük, nörotiklik ve deneyime açıklık şeklinde sıralanabilir. Ayrıca araştırma sonucunda sosyal medya kullanım süresi 5 saatten fazla olan öğrencilerin etkileşim kaygısı düzeylerinin sosyal medya kullanım süresi 0-1 saat olanlardan istatistiksel olarak daha yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Elde edilen bulgular ilgili literatür çerçevesinde tartışılmıştır.
This study aims to examine the levels of social interaction anxiety of university students according to their personality traits and the time duration of social media use. A total of 646 students, 156 of whom were males and 490 females, studying at a public university, voluntarily participated in the study. Social Interaction Anxiety Scale and Big Five Personality Traits Scale were used to collect data in the study. Correlation analysis, multiple regression analysis and one-way analysis of variance (ANOVA) were used to analyze the data. As a result of the research, it was found that among the personality traits, extraversion, neuroticism, and openness to experience significantly predict social interaction anxiety of university students. As extraversion and openness to experience increase, social interaction anxiety decreases, and social interaction anxiety increases as neuroticism increase. According to the regression coefficient, the importance of predictor variables on social interaction anxiety can be sorted as extraversion, neuroticism, and openness to experience. Besides, as a result of the study, it was found that the level of social interaction anxiety of students who spend time in social media more than 5 hours was statistically higher than those who spend 0-1 hour. The findings were discussed within the relevant literature.
Alan : Eğitim Bilimleri; Güzel Sanatlar; Hukuk; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|