Büyülü gerçekçi anlatı formu, estetik söylem bakımından nesnenin ve dış dünyanın büyüsünün yeniden keşfedilmesini ve gerçekliğe ilişkin yerleşik modelin değişmesini amaçlayan yazınsal kompozisyon modelidir. Bu anlamda gerçekliğin ve rasyonel algıların büyüsel atmosfer ile edebi bir metin zemininde birleşmesi, büyülü gerçekçiliğin temel karakteristiğidir. Bu gerçeklik biçimi, okura özel bir anlatısal formül ile aktarılır. Bu formülün içinde masalsı anlatım ve fizik-ötesi boyutlar söz konusudur. Fakat, büyülü gerçekçiliğin temel hareket noktası gerçeklikten kaçış değil; gerçekliği daha derin ve gizemli bir açıdan yakalamaktır. Tanrısal konum, anlatı birimleri açısından her şeyi bilen, üçüncü şahıs anlatıcıyı temsil eder. Büyülü gerçekçi anlatı formunda Tanrısal konum, edebi metnin büyülü atmosferini hazırlayan kurgusal bir tekniktir. Bu teknik aracılığıyla edebi metnin büyülü unsurları, retorik bir yazınsal ivme kazanır. Gabriel Garcia Marquez, büyülü gerçekçi anlatının modern bir zeminde olgunlaşmasını sağlayanönemli yazarlardandır. Bu anlamda büyülü gerçekçi kurgu, onun eserlerinin başat bir modeli halini almıştır. Onat Kutlar, büyülü gerçekçiliğin Türk edebiyatındaki önemli kalemlerindendir. Özellikle İshak adlı öykü kitabında, bu tür anlatı formunun yoğun izleri görülür. Bu anlamda büyülü gerçekçilik, Marquez ve Kutlar arasında ortak bir yazın biçimidir. Bu çalışmada Marquez’in “Üçüncü Teslimiyet” ve Kutlar’ın “Hadi” adlı öyküleri, büyülü gerçekçi anlatı formu ve bu anlatı formuna kurgusal işlevsellik kazandıran Tanrısal konum itibariyle incelemeye tabi tutulacaktır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|