Tarih, geçmişten günümüze kadar insanların en çok ilgilendiği bilimdir. Tarihin başlangıcı ise farklı millet ve dinlere göre değişmektedir. Genellikle, her millet kendi tarihleri için önemli olan bir olayı tarihlerinin başlangıcı olarak kabul etmiştir. İslam tarihçileri için tarihin başlangıcı insanın yaratılışıdır. Müslüman yazarlar yazdığı bütün kitaplara besmele, hamdele ve salvele ile başlamıştır. İslam tarihçileri kitaplarına İnsanın niçin ve nasıl yaratıldığını anlatmıştır. Tarih, Hz. Adem’den sonra peygamberler tarihi olarak devam etmiştir. Yazarlar bilginin kaynağı olarak öncelikle Kur’an- Kerim’e müracaat etmiş, Kur’an da yeterince tarihi bilgi bulamayınca eski Arap gelenekleri, Tevrat ve Fars mitolojisinden yararlanmışlardır. Ancak kullandıkları bilgiler çoğu zaman tenkit edilmemiş ve aynen rivayet edilmiştir. İslam tarihçilerinin tarihi yaratılışla başlatma geleneği asırlarca sürmüştür.İslâm coğrafyacıları ise evrene ve dünyaya Müslümanca yaklaşarak dünyanın merkezine Mekke’yi (Kabe) koymuşlardır. Müslümanlar, Kâbe’nin (Beytullah) dünyanın ilk kutsal mekanı olduğuna inanmıştır. Mekke, şehirlerin annesi, Arapların anayurdu ve İslâm’ın ilk ocağıdır. Coğrafyacılar genellikle dünyayı yedi bölgeye ayırmış ve dünyanın merkezi olarak Mekke’yi kabul etmiş ve Mekke merkezli bir dünya inşa etmeye çalışmışlardır. Bu makalede İslâm tarihçilerinin yaratılışı tarihin başlangıcı kabul eden; kitaplarına yaratılış, Âdem, kulluk ve şükürle başlayan değişik türden eserler seçilerek konu örneklendirilmiştir. İslâm coğrafyacılarının ise Mekke’yi dünyanın merkezi kabul eden eserlerinden örnekler seçilerek yukarıdaki iddialar ispatlanmaya çalışılmıştır. Seçilen metinlerde yazarların yazım ve üslubuna sadık kalınmıştır.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|