Psikolojik sağlamlık, zorlu veya tehdit edici yaşam olaylarına rağmen başarılı uyum süreci ve becerisi, yüksek risk altında olumlu sonuçlar gösterebilme ve stres altında sürdürülebilir yetkinlik şeklinde ifade edilebilir. Bilişsel üçlü ise kişinin kendisi, geleceği ve dünyaya ilişkin olumsuz bir düşünme tarzı olarak açıklanabilir. Bilişsel terapi literatürü bilişsel üçlünün bireyin ruh sağlığı ile yakından ilişkili olduğunu bir çok çalışma ile ortaya konmuş durumdadır. Bu noktada bireyin düşünme sisteminin gelişmesinde kişinin kendini başka insanlar ile karşılaştırma eğiliminin etkisini incelemek ve düşünceler ile psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkiyi bir model çerçevesinde açıklamak önem taşımaktadır. Bu çerçevede mevcut çalışmanın amacı sosyal karşılaştırma, bilişsel üçlü ve psikolojik sağlamlık arasındaki yordayıcı ve aracı ilişkileri incelemektir. Araştırmanın çalışma grubu 271 kadın (%74,2) ve 94 erkek (%25,8) olmak üzere toplamda 365 yetişkin bireyden oluşturmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Iowa-Hollanda Karşılaştırma Yönelimi Ölçeği, Bilişsel Üçlü Envanteri ve Yetişkinler için Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın verileri çevrimiçi bir form aracılığıyla toplanmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkileri incelemek için ilk olarak yapılan korelasyon analizinde, sosyal karşılaştırma ile benlik algısı, dünya algısı, gelecek algısı ve psikolojik sağlamlık arasında düşük düzeyde anlamlı ilişkiler bulunurken; psikolojik sağlamlık ile bilişsel üçlünün üç boyutu arasında orta düzeyde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. İkinci aşamada psikolojik sağlamlığın yordanmasına ilişkin kurulan regresyon denkleminde; benlik algısı (β= .-42), dünya algısı (β= .-23) ve gelecek algısının (β= .-18) psikolojik sağlamlığın anlamlı bir yordayıcı olduğu ve bu değişkenlerin birlikte psikolojik sağlamlık puanlarındaki varyansın yaklaşık % 50’sini açıklayabildiği görülmüştür. Söz konusu regresyon denkleminde sosyal karşılaştırmanın modele anlamlı katkı sağlamadığı görülmüştür (β= .05). Çalışma kapsamında yapılan aracılık analizlerinde ise sosyal karşılaştırma ile psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkide benlik algısının tam aracı rolü olduğu belirlenmiştir.
Psychological stability, despite challenging or life-threatening events, can be expressed in the form of successful adaptation process and skill, being able to show positive results at high risk and sustainable skill under stress. The cognitive triangle can be described as a negative way of thinking about the person itself, the future and the world. The literature of cognitive therapy has shown that the cognitive triangle is closely related to the mental health of the individual. At this point, in the development of the individual’s thinking system, it is important to study the influence of a person’s tendency to compare himself with other people and to explain the relationship between thoughts and psychological stability in a model framework. The objective of the current study in this framework is to study the mediating and mediating relationships between social comparison, cognitive triangle and psychological stability. The study group consisted of a total of 365 adult individuals, including 271 women (74.2%) and 94 men (25.8%). The study used the Iowa-Holland Comparative Orientation Scale, the Cognitive Triple Reserve and the Psychological Resilience Scale for Adults as a data collection tool. The data of the study was collected through an online form. In the first correlation analysis to study the relationships between variables, there were low-level meaningful relationships between social comparison and self perception, world perception, future perception and psychological stability; and a medium-level meaningful relationship between psychological stability and the three dimensions of the cognitive triangle. In the second phase of the regression equation established on the sequence of psychological stability, the perception of self (β= .-42), the perception of the world (β= .-23) and the perception of the future (β= .-18) found that psychological stability was a meaningful indicator and that these variables together could explain about 50% of the variation in the psychological stability points. In this regression equation it has been shown that social comparison does not make a significant contribution to the model (β= .05). In the mediation analysis conducted in the framework of the study, the relationship between social comparison and psychological stability has been determined as the full instrument of self-perception.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|