Özet:

Amaç: Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan sağlık personelinde ve hastaneye başvuran kişilerde Hepatit B virüsü (HBV), Hepatit C virüsü (HCV) ve İnsan immün yetmezlik virüsü (HIV) seropozitifliğinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya Kasım 2009- Ocak 2010 tarihleri arasında Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan 230 sağlık personeli ile çeşitli şikayetlerle hastaneye başvuran 499 hastadan oluşan toplam 729 kişi dahil edilmiştir. Sağlık çalışanlarından ve hastaneye başvuranlardan alınan kan örneklerinde elektrokemilüminesans immunolojik metodu (Elecsys 2010, Roche, Japonya) ile hepatit B yüzey antijeni (HBsAg), hepatit B yüzey antikoru (anti-HBs), HCV antikoru (anti-HCV) ve HIV antijen ve antikoru (HIV Ag/Ab) araştırılmıştır. Bulgular: HBsAg sağlık çalışanlarında %0.4, hastalarda %5.8, anti-HBs ise çalışanlarda %57.8, hastalarda %37.5 olarak bulunmuş ve iki grupta da her iki parametre açısından istatistiksel açıdan anlamlılık saptanmıştır (p=0.001). Anti-HCV seropozitifliği sağlık çalışanlarında %0.4, hastalarda %2.6 olarak bulunmuş olup aradaki fark istatistiksel açıdan anlamlı olduğu görülmüştür (p=0.001). Her iki grupta da HIV Ag/Ab pozitifliğine rastlanmamıştır. Sonuç: HBsAg ve Anti-HCV seropozitivitesinin hastalarda sağlık çalışanlarından daha yüksek bulunması hastaların kan ve vücut sıvıları ile sağlık çalışanlarına enfeksiyon bulaşabileceğini göstermektedir. Anti HBs çalışanlarda hastalardan daha fazla bulunmuştur. Bu da HBV bağışıklanması ile ilgili sağlık çalışanlarına verilen eğitimlerin faydalı olduğunu ve sağlık çalışanlarının HBV bağışıklanmasına gereken önemi verdiğini göstermektedir. Sağlık çalışanları tüm hastaların kan ve vücut sıvıları enfeksiyon etkeni taşıyormuş gibi kabul etmeli ve gerekli önlemleri almalıdır.

Anahtar Kelimeler: