Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi’nin etkileri başta Avrupa’yı, sonrasında tüm dünyayı etkilemiştir. 19. yüzyıl bu sebeple geri dönüşü olmayan bir dünya düzenin başlangıcıdır. Kendi coğrafyamıza bakacak olursak her alanda çağın gerisinde kalmış olan Osmanlı Devleti, dağılma sürecinden kendisini kurtarmak için çareyi yüzünü Avrupa’ya dönmekte bulur. Avrupa’yı bilen bürokratlarca Tanzimat Fermanı adı verilen bir ferman hazırlanır ve Osmanlı’nın ilk demokratikleşme girişimi gerçekleşmiş olur. Azınlıklara eşit yurttaşlık hakkı tanınmış, yönetici sınıf ile halkın birbirine yaklaşması amaçlanmıştır. Batılılaşma kavramını ortaya çıkartan bu ferman, beraberinde toplum içinde bazı sıkıntılara sebep olmuştur. Batılılaşmanın fikirsel boyutu yerine fiziksel özelliklerinin ülkeye girmesi bir takım absürdlüklere ve kavram çatışmalarına yol açmıştır. Topluma tesir eden bu hususlar bireylerin iki farklı medeniyet arasında sıkışıp kalmasına, çatışma yaşamasına, çevrelerine hatta kendilerine yabancılaşmalarına sebep olmuştur. Ahmet Hamdi Tanpınar 1954 yılında yayınlanan romanı Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde bu çatışmayı alaycı bir anlatımla absürd öğeler kullanarak eleştirirken, Peyami Safa ise, aynı konuyu, 1931 yılında yayınlanan eseri Fatih Harbiye’de gerçekçi öğeler ve olaylar ile ele almıştır. Bu çalışmada, bu iki eserde Batılılaşma kavramının yorumlanış biçimlerinin incelenmesi amaçlanmaktadır.
The effects of the French Revolution and the Industrial Revolution have influenced Europe first and then the whole world. The 19th century is, therefore, the beginning of a world order without a return. If we look at our own geography, the Ottoman State, which has remained behind the age in every area, finds the way to save itself from the disintegration process to return to Europe. By the bureaucrates who know Europe, a ferman called Tanzimat Ferman is prepared and the Ottoman’s first attempt to democratize is made. The right to equal citizenship to the minorities is recognized, the aim of the governor's class is to bring the people closer to each other. This phenomenon, which reveals the concept of westernization, has caused some trouble within the society. The introduction of their physical characteristics into the country instead of the intellectual dimension of Westernization has led to a series of absurdities and conceptual conflicts. These aspects of society have caused individuals to be stuck between two different civilizations, to experience conflicts, to their surroundings, and even to themselves. Ahmet Hamdi Tanpınar criticizes this conflict with absurd elements with a ridiculous narrative at the Hour Adjustment Institute published in 1954, while Peyami Safa, the same topic, published in 1931, has been addressed with realistic elements and events in Fatih Harbiye. In this study, the aim of these two works is to explore the forms of interpretation of the concept of Westernization.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|