Kovid-19 salgını akıllı telefonların küresel anlamda toplumları etkisi altına almasından sonra yaşanan ilk salgındır. Bu nedenle, kişilerin bilimsel ihtiyaçlara göre kamusal farkındalık ve sorumluluk duygusu oluşturan bilgi ve bilimsel süreçlere nasıl dahil edilebileceği konusunda, yeterli anlayış ve deneyim henüz oluşmamıştır. Salgın kriziyle sürdürülebilir bir biçimde mücadele için, akademi, ekonomi, kültür ve basın merkezli kamu ile siyaset arasında oluşturulacak etkili bir işbirliği oldukça önemlidir. Değerlendirmede Mobil Uygulamalarda Derecelendirme Ölçeği (MUDÖ) yardımı ile farklı ülkelerdeki Kovid-19 izleme uygulamaları ödül mekanizmalarına göre niteliksel içerik analiz yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Bu analiz farklı ödüllerin gönüllü katılıma etkileşimini içerir. Mobil Uygulamalarda Değerlendirme Ölçeği etkileşim, işlevsel estetik ve bilgi kalitesi unsurlarından oluşmaktadır. Gönüllülüğün korunması, bu uygulamaların etiğe uygun bir şekilde kullanılmasında, en temel ihtiyaç olarak anlaşılmaktadır. Buna göre, gönüllülük modelleri, seçilen kovid izleme uygulamalarının hukuki, etik, mahremiyet ve güvenlik politikaları dikkate alınarak incelenmiştir. Bu çerçevede, bu makale izleme uygulamalarının kamu içerisinde kullanımını artırmak için gereken özellik ve fonksiyonelliği kavramayı amaçlamakla birlikte kovid izleme uygulamalarının kullanımı açısından sınıflandırma yapmayı ve kriter oluşturmayı ve bunun kişilerin beşli sarmal işbirliği süreçlerine katılımına etkisini incelemektedir.
The COVID-19 pandemic is the first pandemic after smartphones penetrated society globally. Consequently, there are not sufficient experiences and understanding of how to engage citizens in information and scientific processes that create public awareness and responsibilities according to scientific needs. For effective measures aiming to sustain the pandemic crisis, an efficient collaboration of academia, economy, culture-based, and media-based public and politics is crucial. With help of the Mobile Application Rating Scale (MARS) approach for assessment, COVID-19 tracking apps (CTAs) of different countries are analysed with help of a qualitative content analysis according to their reward mechanisms. The analysis includes correlation different rewards to voluntary participation. The MARS approach consists of engagement, functionality aesthetics and information quality. The protection of voluntariness is understood as the fundamental need for the ethical use of CTAs. Accordingly, patterns of voluntariness are examined in the context of legal, ethical privacy and security policies of selected CTAs. In this context, this paper will provide categories and criteria for CTA usage and its impact on citizen engagement in the Quintuple Helix collaboration process aiming to get insights into features and functionalities needed in CTAs and increased voluntary use of the public.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|