Özet:

Amaç: Sağlık çalışanları kan ve vücut sıvılarıyla bulaşan hepatit B HBV , hepatit C HCV ve insan immun yetmezlik virüslerinin HIV neden olduğu infeksiyonlar açısından risk altındadırlar. Bu çalışmada kardiyoloji kliniğine başvuran ve anjiyografi uygulanan hastalarda HBsAg, anti-HCV ve antiHIV seroprevalansının araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Kardiyoloji kliniğinde Mayıs 2008-2011 tarihleri arasında anjiyografi yapılan hastaların HBsAg, anti-HCV ve anti-HIV test sonuçları ile demografik verileri retrospektif olarak incelendi. HBsAg, anti-HCV ve anti-HIV testleri makroELISA yöntemiyle Axsym-Abbott; Architect i2000-Abbott, ABD çalışıldı. İstatistiksel değerlendirme Ki-kare testi ile yapılmıştır Bulgular: Toplam 415 hastanın 177 %42.6 ’si bayan, 238 %57.3 ’i erkek idi. Tüm hastaların yaş ortalaması 61.5±5.4 dir. Hastaların dokuzunda %2.2 HBsAg pozitif olup sekizi %2.0 erkek, biri %0.2 bayandı. Anti-HCV pozitifliği sadece bir %0.2 bayan hastada rastlandı. Anti-HIV pozitifliğine rastlanmadı. HBsAg ve anti-HCV pozitiflik oranları ile cinsiyet arasında anlamlı ilişki bulunamadı. Sonuç: Çalışmamızda HBsAg, anti-HCV ve anti-HIV seroprevalansının toplumdakinden yüksek olmadığı görülmektedir. Anjiyografi gibi girişimsel işlemler ve cerrahi müdahaleler sırasında tüm sağlık personelinin hastaların serolojik tetkiklerine bakılmaksızın virüs bulaşabilme ihtimalini düşünerek güvenlik önlemlerini alması bu etkenlerin bulaşmasını azaltacaktır

Anahtar Kelimeler: