Son yıllarda ülkemizde en önemli sorunlardan biri haline gelen kadına yönelik şiddetin temelinde Türkiye toplumunda geleneksellik ve modernliğin bir arada yaşanıyor olmasının yarattığı çelişkiler savı savunulabilir. Kadına yönelik şiddet ve namus cinayetleri konuları özellikle son on yılda Türkiye gündeminde daha görünür hale gelmiştir. Sosyo-kültürel modeller, aile içi şiddetin sosyal, kültürel ve politik temellerine dikkat çekilmeden bu olgunun açıklanamayacağını öne sürmektedirler. Aile içi şiddette toplumun şiddet kullanımının farklı bağlamlarda onaylanmasının ev içi şiddeti arttırdığı iddia edilmektedir. Feminist kuram ve çalışmalarında içinde yer aldığı bu modelde, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı bu yapının varlığı aile içi şiddetin temel kaynağı olarak değerlendirilmekte. Ataerkil sistemin erkeği kadınlar üzerindeki ayrıcalıklı egemen konumunu ekonomik, politik ve legal bağlamda sürdürdüğü sürece aile içi şiddetin önünün alınamayacağına vurgu yapılmaktadır. Ataerkilliğin kurumsallaşmasında toplumsal cinsiyet rolleri etkili olmuştur. Toplumsal cinsiyet inşa sürecinin çok küçükken başladığı dikkate alınırsa ataerkilliğin ve toplumsal cinsiyet rollerinin inşasında söylem ve kolektif simgelerin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Çünkü eril tahakküm kendini bu şekilde sürekli var etmektedir. Bu bağlamda çalışmamız da Bourdieu’cu yaklaşımla yeniden ve yeniden üretilen eril tahakkümün analizini yapmayı amaçlamaktadır.
On the basis of violence against women, which has become one of the most important problems in our country in recent years, the contradictions that tradition and modernity are living together in the Turkish society can be defended. The issues of violence against women and namus murders have become more apparent in the agenda of Turkey, especially in the last decade. Social-cultural models suggest that this phenomenon cannot be explained without taking into account the social, cultural and political foundations of domestic violence. It is claimed that the acceptance of the use of violence in the community in different contexts increases domestic violence. In this model, which is included in the theory and studies of feminism, the existence of this structure based on gender inequality is considered the main source of domestic violence. It is emphasized that the atheist system will not be able to prevent domestic violence as long as the man
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|