Stres üriner inkontinans kadınlarda inkontinans tipleri arasındasık görülen, karın içi basıncını arttıran aktiviteler esnasında ve genel olarak üretra fonksiyonu yetersizliği sonucu ortaya çıkan istemsiz idrar kaybı olarak tanımlanmaktadır. Pelvik organ prolapsusu pelvik organlara destek sağlayan, sinir, kas ve fasya kombinasyonun zayıflaması sonucu oluşan, anatomik olarak pelvik organların vajene doğru sarkması ya da vajenden dışarı çıkması şeklinde görülmektedir. Klinikte sıklıkla pelvik organ prolapsusları ile birlikte görülen stres üriner inkontinansının, bu olguda literatürle uyumlu olarak menopozal dönemde olma, çok ve sık doğum yapma, 4 kg üzerinde bebek doğurma, kronik hastalık, müdahaleli doğum yapma ve obezite gibi risk faktörleri ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Bu olgu sunumunun amacı, stres üriner inkontinansı ve sistosel tanısı alan hastanın mevcut durumunu, risk faktörlerini ve nedenlerini açıklayıcı bir şekilde sunmaktır.
Stres urinary incontinence is defined as unwanted urinary loss that occurs during activities that increase the intestinal pressure, which is seen among the types of incontinence in women, and generally as a result of an insufficiency of urethra function. Pelvic organ prolapsus is seen in the form of an anatomically swelling of pelvic organs to the vagina or out of the vagina, which is a result of a weakening of the combination of nerve, muscle and phase, which supports the pelvic organs. Stress urine incontinence, which is often seen in the clinic along with pelvic organs prolapses, has been determined to be associated with risk factors such as being in the menopausal period in accordance with the literature in this case, too many and frequent births, births over 4 kg, chronic diseases, intermittent births and obesity. The purpose of this presentation is to explain the current condition, risk factors and causes of the patient receiving stress urine incontinence and systemic diagnosis.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|