Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 2
 Görüntüleme 5
PLATON’DAN HEGEL’E AKIL ve “KADINLIK”: “KADINLIK”TAN KURTULUŞ OLARAK FEMİNİST TEORİ
2021
Dergi:  
Uluslararası İşletme, Ekonomi ve Yönetim Perspektifleri Dergisi
Yazar:  
Özet:

Kadın-erkek ayırımı tarihsel bir olgudur ve bu olgu Yunan uygarlığı döneminden itibaren düşünürlerin ilgi alanı olmuştur. “Erkeklik” akıl üzerinden kurulmuş; akıl sahibi olan, aklı kullanma yetisine sahip olan “erkeklik”in karşısında akıldan yoksun olan “kadınlık” yer almıştır. Kadın toplumsal yaşamın dışında, ikincil bir cins olarak değerlendirilmiştir. Yunan uygarlığının ünlü düşünürü Platon, kadın-erkek eşitliğini dile getiren ilk düşünür olmasına rağmen ruh ve beden ikiliği bağlamında erkeği ruhla yani akılla, kadını da bedenle yani duygularla özdeşleştirerek kadını ikincilleştirmiştir. Kadının bu ikincil konumu dünya sistemi ve siyasal düşünce sistemi açısından bir kırılma noktası olarak kabul edilen Aydınlanma döneminde de değişmemiştir. Bacon, Descartes, Roousseau, Kant ve Hegel gibi birçok aydınlanmacı düşünür, genel düşünce sistemlerinde eşitlik kavramına ve eşitlik ilkesine bağlı olarak oluşturulacak siyasal, toplumsal yaşam ideallerine yer vermiş olmalarına rağmen cinsler arası ilişkiler söz konusu olduğunda yaklaşımları farklılaşmıştır. Rousseau, “kadınlık” ve “erkeklik” olgusunu akıl-doğa birlikteliği ile açıklamaktadır. Akıl erkeği, doğa ise kadını simgeler; doğa kadını simgelediği gibi düzensizliği de simgelemektedir. Doğayı düzenleyecek olan da erkek aklıdır. Ancak, Aydınlanma dönemi kendi içinde bir ikilik de barındırmaktadır. Kadın-erkek ayırımını destekleyen düşünürlerin varlığına rağmen, gene bu düşünürlerin eşitlikçi söylemlerinin etkisiyle gelişen düşünsel ortamda kadınların, toplumsal, ekonomik ve siyasal alan gibi birçok alanda var olmaları gerektiğini savunan feminist teori de gelişmiştir. Bu çalışma tarihsel bağlamda, akıl üzerinden kadın-erkek ayırımının ve bu ayırımın reddi olarak feminist teorinin temellendiriliş biçimini kaynak taraması yöntemi kullanarak açıklamayı amaçlamaktadır.

 

Anahtar Kelimeler:

From Plato to Hegel and "Feminism": The Feminist Theory of Being Rescue From "Feminism"
2021
Yazar:  
Özet:

The female-man distinction is a historic phenomenon, and this phenomenon has become the area of interest of the thinkers since the Greek civilization. The “male” was founded by the mind; the “male” was founded by the “male” who was intelligent, the “male” who was capable of using the mind. The woman is regarded as a secondary sex outside of social life. Plato, the famous thinker of the Greek civilization, was the first thinker to express the equality between men and women, but in the context of the spirit and body, he seconded the woman by identifying the man with the spirit, that is, with the mind, and the woman with the body, that is, with the emotions. This secondary position of the woman has not changed during the Lightning period, which was considered a breakthrough point in terms of the world system and the political thinking system. Many illuminating thinkers, such as Bacon, Descartes, Roousseau, Kant, and Hegel, despite their inclusion in the general thinking systems of the political, social life ideals to be created based on the concept of equality and the principle of equality, their approaches have been different when it comes to gender relations. Rousseau explains the phenomenon of "womanhood" and "manhood" with the unity of mind and nature. The wise man, the nature, symbolizes the woman; the nature, as it symbolizes the woman, also symbolizes the irregularity. The man is the man who is the man who is the man. But the lighting period also has a two-part in itself. Despite the existence of thinkers who support women and men’s differentiation, the feminist theory has also evolved that women should exist in many areas, such as social, economic and political, in a thought environment that develops under the influence of equal speeches of these thinkers. This study, in the historical context, aims to explain the form of fundamentalization of the feminist theory as a rejection of the distinction between women and men through the mind, using the source scan method.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler








Uluslararası İşletme, Ekonomi ve Yönetim Perspektifleri Dergisi

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 196
Atıf : 247
2023 Impact/Etki : 0.13
Uluslararası İşletme, Ekonomi ve Yönetim Perspektifleri Dergisi